-->

İdare Hukuku

İdari fonksiyon yasama yürütme ve yargı dışındakilerdir.Amacı kamu yararıdır.Konusu kamu hizmetleridir. Araçları idari işlemler ve eylemlerdir.İdari fonksiyon kamu gücü kullanılarak yerine getirilir idari fonksiyon süreklidir.Kendiliğinden harekete geçer kişilerle doğrudan ilişki içine girer. İdari fonksiyon kural olarak idare tarafından yerine getirilir
Belli başlı idare hukuku sistemleri
1)Angola Sakson (adli idare) sistemi
hukukun dışında ondan tamamen bağımsız bir idare hukuku sistemi söz konusudur . Ayrı bir idare hukuku sistemi söz konusu değildir Yargı sistemi birliği söz konusudur.
2)Kıta Avrupa Sistemi
İdare uygulanan idare hukuku sistemi vardır.İdari yargı organları denetler.
-İdare denilen bir organ vardır
-bu organa idare hukuku uygulanır
-idari rejimde bir uyuşmazlık mahkemesi vardır
Adli idari ve askeri yargı mercileri arasındaki uyuşmazlıkları giderir
İdare hukuku Fransa da doğmuş gelişmiştir.1790 yılında çıkan kanunla idari ve adli makamların ayrılığı ilkesi benimsenmiş hakimlerin idari yargıya bakması yasaklanmış.1799 yılında Fransız Danıştay’ı kurulmuş bu konsey uyuşmazlığı kendisi çözümlemiyor. Bir tasarıyla devlet başkanına gönderiyor1872 yılında çıkarıla n kanunla uyuşmazlıkları kesin olarak çözümleme yetkisi verilmiş.
1868 Şuray-ı devlet kurulmuş.1922 de kaldırılmış 1924 de tekrar kurulmuş 1927 de faaliyete geçmiş.
Hazine teorisine göre yönetilenlere idarenin eylem ve işlemlerinden zarar görenler varsa bu zararı tazmin 18.yy in 2.yarısında Almanya da ortaya çıkmıştır İslamiyet’teki beytülmale benzer bu teoriyle idarenin sorumluluğu gelişmiştir.
Asıl olarak da hukuk devletinin ortaya çıkmasıyla gelişmiştir
Hukuk Devleti
Almanya da ortaya çıktığı oradan da Fransa’ya geçtiği sanılmaktadır.Yönetilenlere birtakım güvenceler sağlayan devlet demektir.Sadece kural koyan değil koyduğu kurallara bireyler den önce kendisi uyan devlet demektir.
Maddi unsurları
İnsan onuru .Adalet .Eşitlik .Özgürlük
Şekli unsurları
Demokrasi temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alınması hakimlik teminatı kuvvetler ayrılığı yargı organının bağımsızlığı belirlilik ilkeleri yasama yürütme yargısal denetimi idarenin kanuniliği ilkesi devletin mali sorumluluğu hukuki güvenlik
Demokrasi nin unsurları
Hukukun üstünlüğü özgürlükçü bir rejimin varlığı milli egemenlik ve serbest seçimler
Serbest seçim usulleri ;Gizli oy açık tasnif ilkesi eşit oy ilkesi seçimlerin yargı organının gözetim ve denetimi altında yapılması oy ilkesi
İnsan Hak ve Hürriyetlerinin Tanınması ve Güvence Altına Alınması
Jellinek in sınıflandırması;
·Aktif statü hakları ;kişilerin devlet yönetimine katılması .Oy verme kamu hizmetine girme hakkı askerlik vergi dilekçe
·Negatif statü hakları ; kişileri topluma ve devlete karşı koruyan hak ve hürriyetlerdir
·Pozitif statü hakları ;kişilerin toplumdan ve devletten isteyebileceği haklardır.An. m:65 tir Devlet mali imkanların yeterliliği ölçüsünde sağlar
Temel hak ve hürriyetlerin modern tasnifi
·1.kuşak haklar ;kişisel ve siyasi hakları içerir
·2.kuşak haklar ;sosyal ve ekonomik hakları içerir
·3.kuşak haklar (dayanışma hakları)I.dünya savaşından sonra ortaya çıkmıştır.Çevre hakkı barış hakkı gelişme hakkı insanlığın kültürel mirasına saygı hakkı çocuk hakları hayvan hakları bilgi edinme hakkı kişisel verilerin korunması
28 Eylül 1977 bireyin idari işlemler karşısında korunması tavsiye kararı çıkarılmıştır AP bakanlar komitesi tarafından
1)dinlenilme hakkı
2)bilgi kaynaklarından yararlanma hakkı
3)hukuki yardım ve temsil
4)gerekçe ilkesi
5)Başvuru: yollarının gösterilmesi

1)Dinlenilme Hakkı
haklarını yada özgürlüklerini zedeler nitelikteki her idari işleme karşı ilgili olay ve kanıtlar ileri sürme ve gerektiğinde ispat araçları sunma hakkı vardır.Bunlar idare tarafından göz önünde tutulur ..Uygun durumlarda ilgiliye elverişli bir şekilde ve olaya uygun bir biçimde yukarıdaki hakları bildirilir
bu kararda bildirilen beş tane hak bir tane usul ilkesi vardır
örneğin ;bir yere baraj yapılacağında oradakilerin dinlenmesi ama idare bununla bağlı değildir.
2)Bilgi edinme hakkı
isteği üzerine ilgiliye idari işlem tamamlanmadan önce bu işlemin uygulanmasında kullanılan bütün veriler hakkında verilmesi mümkün her türlü bilgiyi uygun biçimde ilgiliye iletilir.Ülkemizde bilgi edinme kanunu çıkmıştır
Yargı organları emniyet makamları ve diğer kamu kuruluşları ile kamu idari teşebbüsleri ile özel ve kamuya ait bankalar noterler sigorta şirketi ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadırlar.Kanundaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür.Bu belgeler den örnek alınması vekalet name izasına bağlıdır
3)Hukuki yardım ve temsil
4)İdari işlemin gerekçeli olması
Haklarını ve özgürlüklerini zedeler nitelikteki her idari işleme karşı işlemin dayandığı nedenler üstüne bilgi verilir Gerekçe idari işlemin sebeplerinin yazıya dökülmesidir
Türk hukukunda her idari işlemin gerekçesini belirtme zorunluluğu yoktur
5)Başvuru yollarının gösterilmesi
Yazılı olarak bildirilen idari işlem ilgilinin haklarını yada özgürlüklerini zedeler nitelikte ise olağan başvuru yollarını ve sürelerini gösterir An.m:40/2
Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlandırılması
İdare de kanun dan almış olduğu yetkiyle temel hak ve hürriyetleri sınırlayabilir An.m:13 ve m:43/3
Sınırlamanın sınırları
a.Sınırlama ancak kanunla yapılabilir
b.Sınırlama anayasanın sözüne ve ruhuna aykırı olmamalıdır
c.Sınırlama ancak anayasanın ilgili maddesindeki sebeplere dayanması
d.Temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunamaz ve bu sınırlamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz
e.Sınırlamalar laik cumhuriyetin gereklerine aykırı olamaz
Kuvvetler ayrılığı ilkesi
Yargı organının bağımsızlığı ve hakimlik teminatı
Belirlilik ilkeleri
Tabi hakim idarenin şeffaflığı idari işlemlerde istikrar ilkesi hukuki güvenlik;
Yasamanın yargısal denetimi
1982 anayasasında 146-153 maddeleri arasında anayasa mahkemesi düzenlenmiştir
Yürütmenin yargısal denetimi
İdare nin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır Adli ve idari yargı yolu . bir idari uyuşmazlığın adli yargıda çözümlenebilmesi için kanunda düzenlenmesi gerekir.genel kural idari yargıda çözümlenmesidir.
Yasama kısıntısı :anayasa ve kanunda bir idari işleme karşı yargı yolunun kapalı olmasıdır örneğin cumhurbaşkanının tek başına yapabileceği işlemler.
Ayrıla bilebilir işlem kuramı
Aleyhine yargı yoluna gidilemeyen bir idari işlem öncesi için yargı yoluna gidilebilmesidir
İdare nin kanuniliği
Bu ilkenin iki anlamı vardır. Birincisi
Kanuna dayanma boyutu ikincisi kanuna aykırı olmama boyutu idare hem teşkilat hem de faaliyet olarak kanuna dayanmak zorundadır. İstisnası cumhurbaşkanlığı genel sekreterliği
YETKİ GENİŞLİĞİ
Merkezden yönetimin sakıncalarını ortadan kaldırmak amacıyla karşımıza çıkmaktadır anayasa m:126/2 illerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır
Merkezi idarenin taşra teşkilatının başında bulunan amirlerin (valilerin) merkeze danışmaksızın bir kısım yetkilerini merkez adına alması ve uygulaması.
Yetki genişliğinin özellikleri
[IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/bursa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image001.gif[/IMG]Merkezden yönetim ilkesi içinde yer alır
[IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/bursa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image001.gif[/IMG]Merkezden yönetimin yumuşatılmış şeklidir
[IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/bursa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image001.gif[/IMG]Vali merkezi yönetimin hiyerarşik denetimine sahiptir
[IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/bursa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image001.gif[/IMG]Bu yetki milli bir kamu hizmetinin görülmesi amacına yönelik olmalıdır
[IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/bursa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image001.gif[/IMG]Yetki nin kullanılmasıyla ilgili tüm gelir ve giderler merkeze aittir
[IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/bursa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image001.gif[/IMG]Merkezi idare o konuda doğrudan karar alamaz

YETKİ DEVRİ
Kanunların açıkça öngörmediği en azından yasaklamadığı durumlarda amirin yetkilerin bir kısmını belli bir süre memuruna devretmesidir
§Disiplin cezası verme yetkisi devredilemez
§İdari vesayet denetimi yetkisi devredilemez
Yetki devri yazılı olarak gerçekleşir 3. kişilere duyurulması gerekmez çünkü idarenin iç düzen işlemedir
Özellikler
Yetki devrinde karar alma yetkisi devredilir
Yetki devri devam ettiği müddetçe yetkiyi devreden o yetkiyi kullanamaz
]Kanunda aksi öngörülmedikçe hukuki sorumluluk yetkiyi devreden makama aittir
Cezai sorumluluk ta devredilene aittir
Yetkiyi devredenin yokluğu yetkiyi sona erdirir.


Yetki genişliği ve yetki devri arasındaki farklar

üYetki genişliği ilkesi illerin idaresi gibi geniş bir alanda uygulanır.Yetki devri ise daha dar bir alanda ve sınırlı olarak uygulanır
üYetki genişliği anayasal ve yasal bir dayanağı vardır Yetki devri ise kanunun izin vermesi en azından yasaklamadığı durumlarda uygulanır
üYetki genişliği süreklidir yetki devri ise sürelidir
üYetki genişliğinde yetki bir üst düzey amire verilir yetki devrinde ise olmayabilir
üYetki genişliği anayasa tarafından verildiği için merkezi idare tarafından geri alınamaz .Yetki devri ise yetkiyi devreden makam bu yetkiyi geri alabilir

İMZA DEVRİ

İdari makamların günlük iş yükünü hafifletmek için kullanılır.Açık bir kanuni düzenlemeye ihtiyaç yoktur.Yetki devrinden farkı karar alma yetkisinin devredilmemesidir
Özellikleri
ZKarar alma yetkisi devredilemez
Zİmza devrinde bunu devreden makam bunu istediği zaman kullanabilir(aynı anda da olabilir)
ZSorumluluk yetkiyi devreden makama aittir cezai sorumluluk ise imza yetkisi devredilen makama aittir
Z3. kişilere duyurulması gerekmez
Zimza yetkisini devreden kişinin o makam dan sürekli olarak ayrılması imza devrini sona erdirir


Vekalet etme
Bir makamın uzun süre boş kalmasını önlemek amacıyla bir kamu görevlisinin o makama getirilmesidir.vekalet halinde vekil asilin sahip olduğu bütün yetkilere sahiptir .Ölüm yıllık izin hastalık ayrılma gibi durumlarda.
Vekil asilin şartlarını taşımak zorundadır.Vekalet boş makama asilin atanmasıyla ve göreve başlamasıyla sona erer. Asilin yetkilerini kullanabilmesi için mutlaka göreve başlaması gerekir .Asilin göreve başlaması yazısının yazılmasından önce göreve başlarsa zaman bakımından yetkisizlik söz konosudur.
İdarenin Bütünlüğü İlkesi
Çeşitli kamu görevlerinden oluşan teşkilatın bir bütünlük arz etmesi Bir anayasal ilkedir m.123
Hiyerarşik denetim ve idari vesayet denetimi ile sağlanır
1)Hiyerarşi :Astı üste bağlayan hukuki bağdır. Bir idarenin iç idari denetimi olarak ifade edilmiştir. Örneğin bir bakanlıkta söz konusudur Başbakan bakanlıkların tepesinde yer alan bir amir değildir Yasama ve yargıda hiyerarşi söz konusu değildir Kural olarak merkezi idarede söz konusudur. Yerinden yönetimde kendi içinde söz konusudur. Valinin il özel idaresinde görevli olması ve merkezi idare içinde görev almasına ikili görev denir.
Hiyerarşinin kapsamı ve ilkeleri
Amir memurun memuriyet durumuna ilişkin bir takım işlemler tesis eder.örneğin izin sicil tescili disiplin cezası ödüllendirme tayin işlemi gibi
Amir memuruna direktif verebilir. Memurun her hangi bir itiraz ve dava hakkı söz konusu değildir.
Konusu suç teşkil eden emir uygulanmaz. Emri yerine getiren sorumluluk tan kurtulmaz. Amir aynı zamanda memurun işlemlerini denetleme yetkisine sahiptir. Amirin memuru üstündeki denetime hiyerarşik denetim denir
ÖZELLİKLERİ
Ftek bir tüzel kişilik tek bir idare içinde söz konusudur.
FHiyerarşik amir yetkilerini doğrudan kullanabileceği gibi bazen bir üçüncü kişinin başvurusu üzerine de kullanabilir.

FHiyerarşik denetimde amirin işlemlerine karşı idari ve yargısal denetim yoktur.

FHiyerarşik denetimde işlem yapıldıktan sonra kaldırmak uygulamasını durdurmak ertelemek iptal etmek değiştirmek onamak onamamak düzeltmek gibi amir yetkilere sahiptir. Memurun görev alanına giren konularda onun yerine karar alamaz.

FAmir memurun işlerini hem hukuka uygunluk hem de yerindelik bakımından denetler.

2)İdari vesayet denetimi
Kural olarak merkezi idare de yer alan bir birim yerinden yönetimlerde yer alan bir birimi denetler.Anayasa m:127 İdari vesayet denetimi yerinden yönetimlerin bir istisnasıdır. Kaymakamların muhtarlar üzerindeki denetimi. Barolar birliğinin barolar üzerindeki denetimi gibi…
Özellikleri
Yerinden yönetim kuruluşlarının işlemleri eylemleri organları ve personeli üzerinde söz konusudur.
Hem işlem den önce hem işlemden sonra yetkileri söz konusudur.
Eylemler üzerinde merkezi idare yerinden yönetim kuruluşlarını teftiş eder
]Organları üzerinde denetim örneğin yerinden yönetim kuruluşlarını toplantıya çağırır. Kural olarak fesih etme yetkisi yoktur merkezi idare sadece fesih makamını harekete geçirme yetkisi vardır
]Personel üzerinde denetim kadro tashihi atama yapılması bazen de yerinden yönetim kuruluşlarının görevden uzaklaştırılmasıdır.Anayasa m:127/4

İl genel idaresi vali il şube başkanlıkları il genel meclisinden meydana gelir.



KAMU GÖREVLİLERİ

Kamu görevlileri idarenin insan unsurunu oluşturan gerçek kişiler olarak karşımıza çıkar. Kamu görevlisine kamu ajanı kamu personeli… daha kapsamlı olarak memurlar denir. Bunları düzenleyen 657 sayılı DMK dır. Kamu görevlileri bir teşkilata bağlı olarak görev yaparlar kamu hizmeti ifa ederler. Avukatlar fırıncılar taksiciler de kamu görevi ifa ederler fakat bunlar kamu personeli değildir.
Geniş anlamda kamu görevlisi:hukuki durumuna bakılmaksızın kamu rejiminde görev yapanlara denir. Uyuşmazlıkların bir kısmı idari yargıda bir kısmı adli yargıda çözümlenir. Örneğin Başbakan Cumhurbaşkanı Milletvekilleri Muhtarlar İşçiler..
Dar anlamda kamu görevlisi:Devletin siyasi yapısı dışındakiler ve kamu kesiminde çalışsa bile özel hukuka tabi olan kişiler dışındakiler. Önemli olan husus bu işi bir meslek memurluğu olarak yapmalarıdır. Bundaki uyuşmazlıklar idari yargıda çözümlenir. Dar anlamda kamu görevinin kapsamı anayasa m:128/1
Kamu kurum ve kuruluşlarının yürütmekle görevli oldukları kamu hizmetlerin gerektirdiği asli ve sürekli görev yapan bu kişiler ise memurlar ve diğer kamu görevlileridir. Asli ve sürekli görevden kasıt bir kadroya bağlanmasıdır. Diğer kamu görevlilerinden kasıt memurlar dışında idare ile kamu hizmetlerinin asli elamanı sayılan bir görevde çalışan kişileri kapsadığı söylenebilir. DMK nın 1. maddesinde belirtilen : hakim ve savcılar ile askerler bu kavram içine girerler. Mevzuat gereği asli ve sürekli bir biçimde bir kadroya bağlanan –sözleşmeli personel hariç –dmk nın 4.maddesinde belirtilen sözleşmeli personel geçici personel devletin siyasi teşkilatı için görev yapanlar ve işçiler bu kavramın dışında bırakılmalıdır.
KAMU GÖREVLİLERİNİN TASNİFİ
Beş başlık altında toplanır
1)Hizmete alınmaları yönünden
ÁKendi istekleri ile
ÁZorla göreve alınanlar
İstisna zorla kamu görevine alınmasıdır. Biz bunlara mükellef yükümlü veya ödevli deriz. Mükellefiyet kanunla olur ancak geçicidir. Yerine getirmeyen kişiye cezai müeyyide uygulanır. Her hangi bir maaş ve ücret almazlar. Cüzi bir miktar verilebilir. Örnek olarak askerleri verebiliriz.
2)Ücretleri bakımından tasnif
ÁÜcret karşılığı alınanlar
ÁÜcretsiz çalışanlar

İstisna ücretsiz çalışanlardır. Askerler,belediye encümeninde çalışanlardır. Bunların aldıkları ücrete huzur hakkı denir. Biz bu görevlilere fahri ajan diyoruz.
3)Hizmet süreleri yönünden kamu görevlileri
ÁSüreli
ÁSürekli
Kamu görevlilerin bir kısmı sürekli olarak görev yaparlar yani emekli oluncaya kadar. Süreli olarak görev yapanlar örnek olarak ise cumhurbaşkanı başbakan milletvekilleri örnek gösterilebilir.
4)Hizmetin asli yada yardımcı elamanı olmaları bakımından
ÁAsli unsur olarak görev yapanlar
ÁYardımcı olarak görev yapanlar
5)Uygulanan hukuk kuralları bakımından
ÁKendilerine kamu hukuku kuralları uygulananlar
Á “ özel hukuk kuralları uygulananlar
Kamu görevlilerinin bir kısmına özel hukuk kuralları uygulanır. Örneğin işçiler.

657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU
DMK nın temel ilkeleri
1) Sınıflandırma : Görev ve personel esas alınarak hizmet birimlerini bir gurupta toplamaktır. Başlıca iki sistem söz konusudur.
a) Kadro sınıflandırması
b)Rütbe veya personel sınıflandırması
kadro sınıflandırmasında göreve ağırlık verilir. Ödev yetki sorumluluk bakımından birbirine benzeyen kadrolar aynı sınıf içinde toplanır. Daha sonra bu personele alınacakların nitelikleri belirlenir. Kişiden ayrı soyut bir statüdür. Amerika ve kanada da uygulandığı söylenir.
Rütbe sınıflandırmasında ise görevliye ağırlık verilir. Kariyer sisteminin kurulmasına ağırlık verir. Hizmete sınıfın üst derecelerinden başlamak ve girmek olanağı yoktur. Kamu personelinin ücretinin belirlenmesinde rütbe en önemli etkendir. Ücret yapılan işe göre değil bireyin niteliklerine göre belirlenir. İngiltere de uygulanır.
Türkiye de dmk nın benimsediği sınıflandırmanın da rütbe sınıflandırması olduğu söylenebilir.
Kitap sayfa 274
Dmk m:45/1

2)Kariyer ilkesi: Uzun yıllar çalışan memurun emeğinin karşılığının verilmesidir. Belirli bir görevi ifa etmesi için istihdam edilir bu da görev ilkesidir.
3)Liyakat ilkesi: İşin ehil kişilere bırakılmasını ifade eder. Memur güvenliğini sağlayan bir ilkedir. Bunun tersi kayırma sistemidir.

DMK YA Göre Kamu Görevlileri (İstihdam Şekilleri)
1)Memurlar
2)Sözleşmeli Personel
3)Geçici Personel
4)İşçiler

1)MEMURLAR
-Asli ve sürekli istihdam biçimi
-Yasama organı tarafından düzenlenir
-Daha önceleri hizmet sözleşmesi şimdi statü ilişkisidir

DMK da ki tanımdan çıkarılacak sonuçlar

a) Devlet yada diğer kamu tüzel kişiliklerinde çalışacak
b)Genel idare esaslarına göre yürütülen kamu hizmetlerini ifa etmesi gerekir
c)Gördüğü hizmetin asli veya sürekli kamu hizmeti niteliğinde olması veya kadroya bağlanmış olması lazım
Not:TCK da kamu görevlisi tanımlanmış

2)SÖZLEŞMELİ PERSONEL
Bu uygulama istisnaidir geçicidir. Uzmanlık ister. Kadro söz konusu değildir. Bu kişi ile idare arasında sözleşme akdedilir. Bu bir “idari hizmet sözleşmesidir”
Uyuşmazlık mahkemesi ilke kararı:
Özelleştirilen veya özelleştirme kapsamında bulunan KİT ler de sözleşmeli veya kapsam dışı personel olarak çalışanların kurumları ile olan ilişkileriyle meydana gelen uyuşmazlıklar idari yargıda çözümlenir.
Kapsam dışı personel : KİT’lerde iş kanununa tabi olup sendikalarla işveren arasında yapılan toplu iş sözleşmelerinden yararlanan kapsam içi,yararlanmayan kapsam dışı personeldir.

3)GEÇİCİ PERSONEL
1 yıldan az süreli veya mevsimlik “idari hizmet sözleşmesi” vardır.

4)İŞÇİLER
İş kanunu hükümlerine tabidir.DMK da tanımı yoktur. İş kanunundaki tanım:Bir iş veya hizmet sözleşmesiyle çalışan kişidir.
Devlet Memurluğu Statüsü
Memurluğa girişte bir takım ilkeler vardır
1)Anayasal ilkeler
ana m:70 a)serbestlik b)eşitlik c)görevin gerektirdiği niteliklerden başka niteliklerin aranması
örneğin yabancı eşle evlilik: İstihbaratta çalışanlar ve hakim savcılar yabancılarla evlenemezler.
2)Kanuni şartlar
DMK m:48
Genel Şartlar
1)Vatandaşlık
2)Yaş
3)Öğrenim
4)Kamu hizmetlerinden yasaklı olmamak
5)Mahkumiyet
6)Askerlik
7)Sağlık
1)Vatandaşlık
ana m:66 Eşi yabancı olabilir. Çifte vatandaş olabilir(Danıştay kararı) Yabancılar kamu kesimindeki bazı işlerde sözleşmeli personel olarak çalışabilir.
Türkiye Adalet Akademisi Kanunu m:22!
2)Yaş
18 yaş şartı aranıyor istisna m:40 15 yaş hemşirelik.DMK da azami yaş sınırı düzenlenmemiştir. Kurumlar özel düzenleme getirebilir. Hakim ve savcılar kaymakamlarda da üst sınır 30 yaştır.
3) Öğrenim
DMK m:41 Genel olarak orta okulu bitirenler memur olabilir.
4) Kamu hizmetlerinden yasaklı bulunmamak
yasaklı olanlar memur olamaz.
5) Mahkumiyet
Taksirli suçlar devlet memurluğuna engel değildir. m:98 sonradan bu şartları kaybederse o kişinin memurluğuna son verilir. 765 sayılı TCK da eksik veya tam teşebbüs aşamasında kalmasının bir önemi yoktur. Suça asli veya feri iştirak etmenin bir ayrımı yoktur. Önemli olan mahkeme kararıdır.
6 aydan az hapiste ayrı suçların içtimasına bakılmaz sadece tek suçun süresi önemlidir. Hafif hapis cezası memuriyete engel teşkil etmez. Ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis cezasının para cezasına çevrilmesi memuriyete engel teşkil etmez. Buna rağmen madde de sayılan suçlar engeldir. Madde de geçen yüz kızartıcı suçlar eleştirilmiştir çünkü TCK da böyle bir kavram yoktur. Aynı şekilde maddedeki affa uğramış olsalar bile ifadesi affın mantığına ters düşmektedir.
6)Askerlik
Ya askerlikle bir ilgi bulunmayacak
Ya askerlik çağına gelmemiş olacak
Askerlik çağına gelmiş olanlar ise muvazzaf askerlik görevini erteletmiş yapmış veya yedek sınıfa geçirilmiş olmalıdır.
7)Sağlık
Bir kişinin memur olabilmesi için kural olarak görevini yapmasına engel teşkil edecek beden ve akıl sakatlığının bulunmaması akıl sakatlığı olmamalıdır.
Özel Şartlar
Madde 48/b

MEMURLUĞA GİRİŞ USULÜ
İdarelerin sınav açıp açmama konusunda takdir yetkisi vardır.
DMK m:46 m:47 duyurma m:48 genel özel şartlar m:49 sınavlara katılma m:50 sınav şartı m:51 sınav sonucu m:53 sakatların devlet memurluğuna alınması
Aday olarak atanma: Atanma önce aday olarak olur. Sınavlarda başarılı olanlar önce aday(namzet) memur olarak atanır. Bu bir şart işlemdir. Adaylık süresi 1 yıldan az 2 yıldan fazla olamaz. Bu süre içinde aday memurun başka kurumlara geçmesi olamaz. Aday memurlara asaletleri tasdik oluncaya kadar kademe ilerlemesi uygulanmaz.
Madde 56:Adaylık süresi içinde göreve son verme. Temel eğitimden başarısız olma. Bu süre içinde memurlukla bağdaşmayacak işler yapmak devamsızlık
Madde 57/2 olumlu sicil alamıyorsa asaleten atanmaz. Danıştay:adaylık süresinin sonunda ya asaleten atanır veya görevine son verilir. Asaleti onaylanmamışsa adaylık süresinin sonunda onaylanmış sayılır. Uyarma kınama aylıktan kesme kademe ilerlemesinin durdurulması aday memurları uygulanır. Fakat memurluktan çıkarma disiplin cezası uygulanmaz. Hal ve hareketlerin adaylık süresi içinde olması gerekir.
Madde 57/2 adaylık süresi içinde-sağlık nedenleri hariç-memurlukla ilişkisi kesilen adaylar 3 yıl memurluğa alınmaz.

Asli Memurluğa Atanma
Danıştay asaletleri onanmış memurların asli devlet memurluğu sıfatları kazanılmış haktır. Yani tekrar adaylığa dönmeleri söz konusu değildir. DMK m.58/1 asli memurluğu düzenler.Atamaya yetkili amirler 2451 sayılı kanunda sayılmıştır.
Bunların dışında DMK istisnai memurluğa atanma düzenlenmiştir m.59-61. m.60 Atanacakların şartlarını düzenlenmiştir. Danıştay istisnai memurluğa atananlara aday memurluk statüsü uygulanmayacaktır diyor.
Alt derecelerden atanma(olağan dışı yükselme yöntemi) DMK m.68/b de düzenlenmiştir.
İdari görevlere atanma m.69
Yer değiştirme suretiyle atanma m.72
Karşılıklı olarak yer değiştirme suretiyle atanma(becayiş) m.73
Kurumlar arası atanma m.74
Kurum içi naklen atanma m.76
Vekaleten atanma m.86 Asil de hangi şartlar aranıyorsa vekilde de o şartları taşımak zorundadır.
Memurluktan çekilenlerin yeniden atanması m.92
Emeklilerin yeniden atanması m.93
Atamalarda görev yerine hareket m.62 Başka yerlere atananlar 15 gün içinde görev yerine hareket ederler. Bu 15 günlük süreye mehil müddeti denir. Bu süreye yol süresi dahil değildir. Maddede aynı yer ve farklı yer terimleri belirlenmemiştir uygulamaya bırakılmıştır.
Meram – meram = aynı yer
Meram-Selçuklu=farklı yer
İlk defa veya yeniden göreve atanan memurlar belge ile ispatı mümkün olanlar dışında göreve başlamamışsa iki ay içerisinde göreve başlamamışlarsa 1 yıl süreyle memur olamazlar m.63 Örneğin Ankara ya atandın gitmedin dava açtın dava açmak göreve başlamamak için engel değildir.
DEVLET MEMURLARININ ÖDEV VE YASAKLARI
Ödevleri
Anayasa ve kanunlara sadakat DMK m.6
Tarafsızlık ve devlete bağlılık m.7. Bir memur TC vatandaşlığından ayrılmak istemiş idarede bu ilke gereği memurluktan çıkarmak istemiş Danıştay bozmuş.
Davranış ve işbirliği ödevi m.8,9
Amirin emrine uyma ödevi m.11 Any m.137
Mal bildiriminde bulunma ödevi m.14 Any m.71
3628 sayılı kanun: muhtarlar ve ihtiyar heyeti hariçtir.m.3 hediyeyi düzenlemiş
Madde 3 - Yukarıdaki maddede sayılan kamu görevlileri, milletlerarası protokol, mücadele veya nezaket kaideleri uyarınca veya diğer herhangi bir sebeple, yabancı devletlerden, milletlerarası kuruluşlardan, sair milletlerarası hukuk tüzelkişiliklerinden, Türk uyruğunda olmayan herhangi bir özel veya tüzelkişi veya kuruluştan; aldıkları tarihteki değeri on aylık net asgari ücret toplamını aşan hediye veya hibe niteliğindeki eşyayı aldıkları tarihten itibaren bir ay içinde kendi kurumlarına teslim etmek zorundadırlar. Ancak, yabancı devlet adamları ve milletlerarası kuruluş temsilcileri tarafından verilen imzalı hatıra fotoğraflarının çerçeveleri bu madde hükümlerine dahil değildir.

Hediyelerin bedellerinin tespiti çıkarılacak yönetmeliğe göre Maliye ve Gümrük Bakanlığınca yapılır.
m.4 Haksız mal edinme
m.5 Bildirimlerin konusu
m.7 Bildirimlerin yenilenmesi.m.9 Bildirimlerin gizliliği.Ancak “kamu görevlileri etik kurulu” mal bildirimlerini gerektiğinde inceleme yetkisine sahiptir. Mal bildirimindeki bilgilerlin doğruluğunun kontrolü amacıyla ilgili kişi ve kuruluşlar(bankalar ve özel finans kurumları dahil) talep edilen bilgileri en geç 30 gün içinde kurula vermekle yükümlüdürler.
Bildirime uymayanlara verilen cezalar m.10
m.11 gerçeğe aykırı mal bildiriminde bulunma
m.12 13 14 15 16
Bu kanunda ve bankalar kanununda 4483 sayılı kanun uygulanmaz. Çünkü idare içinde yargılanır izin verilir ceza mahkemesinde yargılanır cumhuriyet savcısı dava açar.
Müsteşar vali kaymakam 4483 sayılı kanun hükümlerine tabidir.
m.18 suçun ihbarı
m.19 soruşturma usulü
m.20 bilgi verme zorunluluğu. Özel kanunlarında aksine hüküm olsa bile. Makul bir süre içinde bilgi vermek zorundadırlar.
m.21 asker kişilerin soruşturulması askeri savcılar soruşturulur.
Resmi belge araç ve gereçleri iade etme ve izin verilen yerler dışına çıkarmama
]Bizzat iş başında bulunma ödevi m.99-101 memurların haftalık çalışma süreleri 40 saattir.m.160 günlük çalışma süreleri
]Kılık kıyafet kurallarına uyma ödevi DMK ek madde 19
]Memuriyet yerinde ikamet etme ödevi ek madde 20 bir ilin içinde farklı yerlerde oturma buna aykırı değildir.
Yasakları
]Dernek kurma ve derneklere üye olma yasağı Any.m.33 dernekler kanunu m.3 fiil ehliyetine sahip gerçek ve tüzel kişiler önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir. Ancak Türk silahlı kuvvetleri mensupları ve kolluk kuvvetleri mensupları ile kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri hakkında özel kanunlarında getirilen kısıtlamalar saklıdır. Vakıflarda üyelik söz konusu olmaz memurların vakıf kurmalarına ilişkin hükümler dernek kurmalarına ilişkin hükümler gibidir.
]Siyasi partilere girme yasağı DMK m.7 Any m.68
]Basına bilgi veya demeç verme yasağı m.15 devlet memurları kamu görevleri hakkında basına bilgi veremezler.
]Toplu hareket yasağı m.26 birden fazla memur tek bir dilekçeyle şikayet yapamaz.
]Grev yasağı m.27
]Ticaret ve diğer kazanç getirici şeylerde bulunmama yasağı komandite:şirket borçlarıyla ilgili sorumlulukları tüm malvarlığıyla olan. Komanditer ortak: şirket borçlarıyla ilgili sorumlulukları şirkete koydukları sermayeyle sınırlı olan ortak. Memurlar adi şirketlere ortak olamazlar. Çünkü adi şirketin ortağı tacir sayılır. Anonim şirkette kurucu, yönetim kurulu üyesi,şirket temsilcisi ve limitet şirkette de müdür olamazlar. Memurlar A.Ş. de ortak,komandit şirkette komanditer ortak olabilirler.
]Hediye alma ve menfaat sağlama yasağı m.29,30 29/2 ek fıkra:Kamu görevlileri etik kurulu hediye kapsamını belirlemeye en az genel müdür veya eşiti seviyedeki üst düzey kamu görevlilerince alınan hediyelerin listesini gerektiğinde her takvim yılının sonunda bu görevlilerden istemeye yetkilidir.
]Gizli bilgileri açılama yasağı m.31 Görev sona erse bile
]2. görev alma yasağı m.87 istisna örneğin bir öğretmen aynı zamanda okul müdürü de olabilir.
]Ayrıldığı kuruma karşı görev alma yasağı 2531 sayılı KAMU GÖREVLERİNDEN AYRILANLARIN YAPAMAYACAĞI İŞLER HAKKINDA KANUN.Bu kanun kapsamına giren yerlerdeki görevlerinden ayrılanların(her ne sebepte olursa olsun) ayrıldığı tarihten önceki 2 yıl içinde hizmetinde bulunduğu kuruma karşı ayrıldığı tarihten başlayarak 3 yıl süreyle kurumdaki görev ve faaliyet alanlarıyla ilgili konularda doğrudan doğruya veya dolaylı olarak görev ve iş alamaz taahhüde giremez komisyonculuk ve temsilcilik yapamazlar. Buna aykırı hareket edenler hapis ve ağır para cezası uygulanır.
Hakları
]Hizmet ve çalışma hakkı Any m.49,70 DMK m.45 Bir memur emekli oluncaya kadar belli bir görevde çalışacak diye bir şey söz konusu değildir. İstisna m.71 Örneğin öğretmen sağlık hizmetleri sınıfına atanamaz.
]Uygulamayı isteme hakkı m.17
]Güvenlik hakkı(hizmet güvenliği hakkı) m.18
]Emeklilik hakkı m.19
]Çekilme hakkı m.20 istifa
]Müracaat şikayet ve dava açma hakkı m.21
]Sendika kurma ve üye olma hakkı m.22 Any m.53/3 memur sendikalarının üyeleri hakkında yargıya başvurma hakları ve idareyle toplu görüşme hakkı vardır. 4688 sayılı KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNU çıkartılmıştır.
]İzin hakkı Any m.50/3 DMK m.23
1)Yıllık izin 2)Sağlık izni 3)Mazeret izni 4)Hastalık izni 5)Aylıksız(ücretsiz) izin
1)Yıllık izin: DMK m.102 En az 1 yıl çalışması gerekiyor.nasıl kullanılacağını m.103
2)Sağlık izni:m.103
3)Mazeret iznioğum evlenme vs. Memura doğum yapmasından önce 8 hafta doğum yaptığı tarihten sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta süreyle aylıklı izin verilir. Çoğul gebelik halinde doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 hafta daha eklenir. Ancak sağlık durumu uygun olduğu takdirde tabibin onayı ile memur isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda memurun çalıştığı süreler doğum sonrası sürelerine eklenir. Yukarıdaki öngörülen süreler memurun sağlık durumuna göre tabip raporunda belirlenecek miktarda uzatılabilir. Memurlara 1 yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam 1,5 saat süt izni verilir. Süt izninin kullanımında annenin saat seçim hakkı vardır.
4)Hastalık izni m.105,106,107
5)Aylıksız izin:m.108 m.4 m.83 m.77
]İspat ve iftiralara karşı korunma hakkı m.25
]Aylık(maaş) hakkı m.146 vd.
DEVLET MEMURLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ VE YÜKSELMESİ
Değerlendirilmesi
Memurlar sicil yoluyla değerlendirilir.m.109 vd Disiplin cezalarında memurların sicilleri dikkate alınır.m.125 vd. idare suçun ağırlığını dikkate alarak bir alt cezayı uygular. Sicil amirleri her yıl aralık ayının ikinci yarısında sicilleri verirler. 60-75 orta 76-89 iyi 90-100 çok iyi. Olumsuz sicil alan memurların bir itiraz hakkı söz konusudur. Danıştay dava açmadan itiraz edilmesini öngörüyor. Olumlu sicilin notunu da düşük bulan adaya da dava açma hakkı tanınmıştır. İki defa üst üste olumsuz sicil alan memur başka bir sicil amirinin emrine verilir eğer ondan da olumsuz sicil alırsa memur emekliye sevk edilir.
Yükselmeleri
]1)Kademe ilerlemesi(Yatay ilerleme)m.64 kademe ilerlemesinin şartları:
·Bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olmak
·O yıl içinde olumlu sicil almak
·Bulunduğu derecede ilerleyeceği bir kademenin bulunması
Onay mercileri kademe ilerlemesi verme yetkisini devredebilirler
]2)Derece ilerlemesi m.66/1
·Üst derece de boş bir kadronun bulunması
·İçinde bulunduğu derecede en az 3 yıl ve bu derecenin üçüncü kademesinde bir yıl çalışmış olmak
·Yükselinecek kadronun tahsis ettiği görev için öngörülen nitelikleri elde etmiş olması
·Sicil bakımından üst derecelere yükselecek durumda olması
Memurların yetiştirilmesi(Hizmet içi eğitim)m.214 215 216

DEVLET MEMURLARININ DİSİPLİN SORUŞTURMASI
Bir memurun kurum düzenini bozan fiiline disiplin suçu adını veririz. Uygulanacak cezaya da disiplin cezası denir.
İdare kişi hürriyetini kısıtlanması sonucunu doğuran bir ceza uygulayamaz. İdarenin uygulayacağı müeyyideler idari müeyyidelerdir. Memurun kurum düzenini bozan her fiil hakkında sadece idari soruşturma açılmaz mesela memur amirini öldürdü idari soruşturmanın yanında adli soruşturma da yapılır. Ceza kovuşturmasının bağımsızlığı ilkesi m.125/son. Danıştay kararı:Suçun unsurları oluşmamış suçun o kişi tarafından işlenmediği saptanmış ise buradaki beraat kararı idari makamları bağlaması kabul edilmelidir. Kişi delil yetersizliğinden beraat etmişse bu bağlayıcı olmayabilir.
Disiplin Hukukuna hakim olan ilkeler
]Kanunilik.Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi. a)kanunun tekelciliği b)belirlilik ilkesi. disiplin cezaları uygulamada kanun da tüzükte yönetmelikte düzenlenmiştir.DMK da disiplin cezaları için kanunla düzenlenmesi ilkesi geçerlidir. Disiplin suçları içinse bu ilke öngörülmemiştir.
]Resmi gazetede yayımlanma ilkesi:Kanun tüzükler resmi gazetede yayımlanmalıdır. Disipline ilişkin hükümlerde resmi gazetede yayımlanmalıdır. Danıştay yayımlanmamasını ağır şekil sakatlığıyla nitelendirmiştir.
]Geçmişe yürümezlik(etki yasağı):Disiplin cezaları yürürlüğe girdiği tarihten sonraki durumlarda uygulanır.
]Ölçülülük:Danıştay içtihatlarıyla ortaya çıkmıştır. Kast irade dışı eylem dikkate alınmalıdır.
]Aynı fiile birden fazla ceza verilmemesi ilkesi:bir fiilden dolayı yalnız bir ceza ve yargılama yapılabilir. Kanunun birden fazla hükmü ihlal edilmişse en ağır ceza verilir.
]Şüpheden sanık yararlanır ilkesi:Danıştay içtihatarıyla ortaya çıkmıştır.
]Başvuru yollarının gösterilmesi ilkesi:Anayasal bir ilkedir. Memura ne kadar süre içinde nereye dava açacağının gösterilmesidir.
]Gizlilik ilkesi:Disiplin soruşturmasının yürütülmesi sırasında gizlilik esastır.-özel yaşamamın ihlal edilmemesi.-idarenin gizliliği. DMK sadece memurluktan çıkarma konusunda açıklık ilkesini belirlemiştir. Memur savunmasını bizzat kendiside yapabilir vekil vasıtasıyla da yapabilir.
DMK da Öngörülen Disiplin Suç Ve Cezaları
1)Uyarma:Memura görevinde ve davranışlarında.
2)Kınama:Memura görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.
3)Aylıktan kesme:1/30 ile 1/8
4)Kademe ilerlemesinin durdurulması:1-3
5)Devlet memurluğundan çıkarma:Bir daha atanmamak üzere çıkarmaktır.
Farklı disiplin cezaları öngörülebilir. Yönetim görevinden ayırma gibi.m.125/sondan bir önceki Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır. Emniyet mensuplarına verilecek disiplin cezaları 3201 sayılı kanunda ve buna dayanılarak çıkarılan tüzükte gösterilmiştir.
Öğretmen müdür ve müfettiş ise 1701 ve 4357 sayılı kanunda gösterilmiştir.
]DMK da disiplin fiillerine ilişkin kıyas vardır.
Tekerrür Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların sicilden silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir.m:125/sondan 6. fıkra Birinci cümle özel tekerrür hali ikinci cümle genel tekerrür hali. Şartı ise disiplin cezalarının sicilden silinmesi süresince işlenmesidir.2001,2003 özel tekerrür.
Farklı fiillerine dayanılarak daha önce iki kez uyarma almış olsun uyarmayı gerektiren farklı nitelikli üçüncü fiili nedeniyle kınama cezası alacaktır.
DİSİPLİN SORUŞTURMASINDA USUL
Önce disiplin soruşturması açılır. Disiplin soruşturması için “disiplin soruşturmasına davet yazısı” vardır. Soruşturma bizzat amir tarafından yapılabileceği gibi soruşturmacı atanarak da yapılabilir. Danıştay kararları farklıdır:amir yapmalıdır der.(vicahilik-yüz yüze-) cezayı verecek olan amirdir soruşturmacı ceza veremez.
Soruşturma veya zaman aşımı süreleri geçirilmemelidir.DMK m.127 (1ay-6ay-2yıl)
Savunma alınır. Anayasal bir haktır. DMK m.130 7gün
Disiplin soruşturmasında en önemli husus sürelerdir.m.127 zaman aşımı başlığını taşır. İşlenildiğinin öğrenildiği tarihten itibarendir. Verilen süreler disiplin cezası verme yetkisini zamanaşımına uğratan sürelerdir.
Savunma:m.130 devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Savunma alınmadan disiplin cezası verilmesi işlemi şekil bakımından sakat kılar. Danıştay bir kararında süreden önce memur savunmasını verirse işlem bu bakımdan iptal edilemez diyor. Bu yanlış bir karardır. Devlet memurluğundan çıkarılması cezasında memurun bir daha savunmasının alınması öngörülmüştür. m.129
Karar:m.128 Bu madde de verilen süreler idarenin iç düzenine ilişkin sürelerdir. Bunlara riayet edilmemesi bunları şekil bakımından sakatlamaz. Disiplin soruşturması yapan memur ile cezayı veren memur olamaz amir ise olabilir. Soruşturmayı yapan disiplin kuruluna katılamaz.
m.126 disiplin cezası verme yetkisi. Disiplin kurullarının memura belirtilen cezadan başka ceza verme yetkisi yoktur. Amire ve disiplin kuruluna tanınan bu yetki bağıl yetkidir devredilemez. Yetkisiz bir kişi tarafından verilen disiplin cezası yetkili amir tarafından onansa bile işlem geçersizdir. Verilen disiplin cezası af mahkemede iptalle üst kurulla ve aynı makama başvurmayla ancak ortadan kalkar.
m.135 itiraz makamı cezayı ağırlaştıramaz.
m.136 itiraz süresi ve yapılacak işlem. Sadece uyarma ve kınama cezasına itiraz edilebileceğini öngörüyor. Kademe ilerlemesinin durdurulması aylıktan kesme ve dm dan çıkarma cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir.
İYUK m.11 üst makamlara başvuru başlığını taşır. Danıştay bunu kabul etmiyor. Hoca kabul ediyor. Danıştay bir kararında hiç savunma alınmadan bir uyarma veya kınama cezası alınmışsa yargı yolunu açıyor.1702 sayılı kanun da: üniversite öğretim elemanlarına ve öğrencilerine verilen disiplin cezalarına karşı da yargı yolu açıktır.
Emniyet mensuplarına kapalıdır.
m.132 uygulanması
m.133 disiplin cezalarının sicilden silinmesi. Devlet memurluğundan çıkarmada söz konusu değildir. Danıştay disiplin cezasının sicilden silinme yetkisi e devredilemez diyor. Ölüm dışında kişi devlet memurluğundan ayrılsa bile disiplin cezası uygulanır.soruşturma yapılır.
DEVLET MEMURLARININ CEZAİ SORUMLULUKLARI
1)Genel hükümlere göre:Normal bir vatandaş gibi soruşturması yürütülür.
2)3628 sayılı kanuna göre: Bu kanunda sayılan suçları işleyenler hakkında c. Savcıları soruşturma başlatır. İrtikap,rüşvet,basit ve nitelikli zimmet,görev sırasında veya görevinden dolayı kaçakçılık,resmi ihale ve alım ve satımlara fesat karıştırma,devlet sırlarının açıklanması veya açıklanmasına sebebiyet verme suçlarından veya bu suçlara iştirak etmekten sanık olanlar hakkında 4483 sayılı kanun uygulanmaz.
3)4483 sayılı kanuna göre:Anayasa m.129/son izin sistemini getirmiştir. DMK m.24
4483 sayılı kamu görevlilerinin yargılanması hakkında kanuna göre m.2 Görev işlenen bir suç olacak. Fail memur veya diğer kamu görevlisi olacak. Bunların istisnası vardır.
Bu kanunun kapsamı dışında kalan kişi ve suçlar.
1.Özel soruşturma ve koğuşturma usulüne tabi olan kişiler:Cumhurbaşkanı milletvekilleri bakanlar kurulu üyeleri hakim ve savcılar TSK mensupları yüksek öğretim kurumları öğretim üye ve yardımcıları yüksek mahkeme başkan ve üyeleri noterler teşebbüs genel müdürü ve yönetim kurulu üyeleri hariç KİT personeli kadro karşılığı olmaksızın çalıştırılan sözleşmeli personel geçici personel
2.Suçun niteliği yönünden kanunlarda gösterilen soruşturma ve koğuşturma usullerine tabi olan suçlar:4926 sayılı kaçakçılıkla mücadele kanunu.1402 sayılı sıkı yönetim kanunu.5816sayılı Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanun.4758 sayılı iller bankası kanunu.298sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanun kapsamına giren suçlar. İcra iflas kanununun 357.maddesi. adli görevli suçlar(bilirkişilik görevi). Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali,disiplin suçları.765 sayılı TCK m.243,245CMUK m.154/4 kapsamında yapılacak suçlar.
4483 sayılı kanunun bir olaya uygulanabilmesi için;
1)Ortada işlenmiş bir suçun olması
2)Suç işleyenin memur veya diğer kamu görevlisi olması
3)Suç işleyenin asli ve sürekli görev ifa ediyor olması
4)Suçun görev sebebiyle işlenmiş olması
5)Ortada istisna hükümlerin bulunmaması gerekmektedir.
4483 m.4
1)cumhuriyet savcısının soruşturma izni istemesi üzerine
2)diğer makam ve memurlar ile kamu görevlilerinin durumu bu kişiye bildirmesi üzerine
3)basın ve yayın organlarında çıkan bir haber üzerine
İhbar ve şikayetlerde kişi ve olay belirtilmesi zorunludur. İddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayanması ihbar ve şikayet dilekçesinde şikayet sahibinin;ad soyad imzası ile iş veya ikametgah belirtilmesi zorunludur.
m.4/son Ancak iddiaların sıhhati şüpheye mahal vermeyecek belgelerle ortaya konmuş olması halinde ad soyad ve imza ile ikametgah adresinin olması şartı aranmaz. Başsavcılar ve yetkili merciler ihbarcı ve şikayetçinin kimlik bilgilerini gizli tutmak zorundadırlar.
m.3 izin vermeye yetkili merciler
m.14 vekiller de asillerin tabi olduğu usule tabidir.
Görevden uzaklaştırmanın sonuçları
]Görevden uzaklaştırılan memur hakkında 10 iş günü içinde disiplin soruşturmasına başlanmalıdır. Başlanmazsa amirin hukuki mali ve cezai sorumluluğu doğar.
]Memurun memurluk statüsü sona ermez. Memurun memuriyetle ilgili statüsü hukuken devam eder fiilen sona erer.
]Görevden uzaklaştırılan memurlara bu süre içinde aylıklarının tamamı değil 1/3 ü ödenir.
]Memur hakkında kadrosunu ve kadro unvanını değiştiren bir işlem tesis edilemez.
]Memurun bir başka yere geçici görevlendirilmesi yapılamaz.
]Görevden uzaklaştırma disiplin soruşturması nedeniyle alınmış ise en çok 3 ay devam edebilir. Ceza koğuşturması nedeniyle alınmış ise yetkili amir ilgilinin durumunu her iki ay da bir inceleyerek göreve dönüp dönmemesini kararlaştıracaktır.
m.142 m.143
DEVLET MEMURLUĞU STATÜSÜNÜN SONA ERMESİ
Sona erme halleri
1)İstifa veya çekilme:İstifa memurun görevinden kendi isteğiyle yazılı bir dilekçe vererek memurluğunu sona erdirmesidir. İstifa tek yanlı bir irade açılamasıdır. Memur istifadan vazgeçebilir.m.94 te belli koşullara bağlanmıştır. İstifa ile memur görevinden hemen ayrılamaz.m.97. 6 ay geçmeden tekrar devlet memurluğuna alınamaz.m.94 tekine uymayanlar 1 yıl süreyle alınmazlar.m.95 3 yıl süreyle alınmazlar. Memuriyete dönmek isteyenlerde aday memur asli memur ayrımı yoktur.
2)Çekilmiş sayılma:kanunda öngörülen şartların gerçekleşmesi halinde memurun istifa etmiş sayılmasıdır. Çekilmiş sayılma halleri: m.94/1 m.63/2 m.91/2 m.108/2
3)Devlet memurluğundan çıkarma(ihraç):m.98/a çıkarma cezasını gerektiren fiiller m.125/E devlet memurluğundan çıkarma ile kamu görevinden çıkarma aynı şey değildir.
4)Koşullarda eksiklik:en yaygın haldir.m.98/b m.48 deki memuriyete alınmadaki şartları kaybetmesidir.
5)Bağdaşmazlık:
6)Ölüm: m.98/d
7)Emeklilik:m.98/ç T.C. Emekli Sandığı kurulmuştur sosyal bir kamu kuruluşudur. Emekli olan bir kişinin Türk vatandaşlığından çıkması çıkarılması halinde emeklilik hakkı düşer. Emeklilerin tekrar memurluğa alınmaları da mümkündür.m.93
Emekli sandığına göre emeklilik halleri şunlardır.
*Yaş haddiyle emeklilik: 65 yaşın dolduğu tarihtir. Emniyet hizmetlerinde çalışanlarda bu 52-60 arasındadır. 18 yaşın doldurulmasından sonra yapılan yaş tashihleri dikkate alınmaz.
*Malullük nedeniyle emeklilik: Her ne sebepler olursa olsun vücutlarında meydana gelen arızalar veya duçar oldukları tedavisi mümkün olmayan hastalıklar sebebiyle görevlerini yapamayacak duruma gelenlere malül denir. Malullüğü görev nedeniyle doğanlara vazife malullüğü,görev dışı olanlara adi malullük,harp nedeniyle olanlara da harp malullüğü denir.
*Memurun isteği üzerine emeklilik: Cumhurbaşkanı bu görevden ayrılınca, yaş haddi uygulanacak olanlar 65 yaşını doldurunca özürlüler en az 15 yıl fiili hizmet süresini tamamlayınca fiili hizmet süresi 25 yıl olan kadınlar 58 erkek memurlar ise 60 yaşını doldurunca isteği üzerine emekliye ayrılır. Onay tarihinden önce memur emeklilik isteğinden vazgeçebilir.
*İdarenin isteği üzerine(resen)emeklilik: 30 hizmet yılını doldurmuş olan memurları kurumlarınca lüzum üzerine yaş kaydı aranmaksızın idare emekliye sevk edebilir. Kişi 65 yaşını doldurduğu halde emekli olmuyorsa idare tarafından resen emekli edilir.
Memurların idareye verdikleri Zaralar adli yargıda çözümlenir.


******************İDARİ YARGI********************


İdare, mahkeme kararlarını en geç 30 gün içinde uygulamak zorundadır.
İdari yargılama usulü kanunu: Kişinin bu işlemden istediği bir amacı sağlayamazsa yargıya başvurur. Bu kanunun gösterdiği usule göre dava görülür.
İdari usul kanunu: İdarenin bir takım işlemler tesis ederken izleyeceği usulü düzenler ve kişiye başvuru yollarını gösterir.
İlke olarak idari uyuşmazlıklar idari yargıda çözümlenir. Bu konuda anayasal bir engel yoktur. İdare ister kamu görevlisi olsun ister olmasın herkes hakkında işlem tesis edebilir. Yabancı veya TC vatandaşı olması da fark etmez.
Dava açma süresi Danıştay da 60 gündür.
Vergi de 30 gündür. Dava açma süresi hak düşürücü bir süredir. 60 eşit değildir iki aya. Dava açma süresi adli tatile denk gelirse(1 Ağustos 5 Eylül) dava açma süresi 7 gün daha uzar.(yani son dava açma süresi 12 Eylüldür.) İYUK m.8
Dilekçelerde başkanlık ithamının bulunması gerekir. Örneğin “İdare Mahkemesi Başkanlığına”
-davacının ismi adresi vekili
-idari işlemin tebliğ tarihi
-hukuki nedenler
-imza
-ekler söz konusuysa imzanın yanına ekler yazılır( vekaletname vs). dilekçe mahkemeye verilir iki nüsha halinde mahkeme gerekli harcı ve posta ücretini alır bunu karşı tarafa gönderir.
Mahkemeàİdareye cevabınıàMahkemeyeàDavacıya davacı cevabınıàMahkemeyeàİdareye idarede son olarak cevabınıàMahkemeye gönderir.Cevap süresi 30 gündür.
Bütün illerde idare mahkemesi yoktur örneğin Aksaray da idare mahkemesi yoktur Aksaray da ki dava açmak isteyen bir kişi Konya ya gelmek zorunda değildir. Vermek istediği dava dilekçesini bulunduğu yerin Asliye Hukuk Mahkemesine verebilir.”Konya İdare Mahkemesine gönderilmek üzere Aksaray Asliye Hukuk Mahkemesine” diye yazılır örneğin. Yurtdışında dava açmak isteyen kişi dilekçeyi konsolosluğa verebilir.
İcrailik: İdarenin bir takım işlemleri İcrailik niteliğine sahip değildir. Bunlara karşı dava açılması şart değildir. Her idari işlem kişiler hukukunu etkilemez.
İhtiyati müracaat: Bazı durumlarda kanunun öngördüğü başvurudur. (idareye başvurulur ifadesiyle). Zorunlu müracaat söz konusuysa ve süre geçtikten sonra dava açılmışsa dava reddedilir. İdareye başvuru süresinde başvurulursa mahkemeye başvurma süresi kesilir.
İdare 60 gün içinde cevap vermezse idarenin bu başvuruyu zımmen reddettiği anlaşılır. Zımmen ret süresi sonundan itibaren 30+2 lik bir dava açma süresi vardır.
Mesela kişi idareye başvurmaksızın 5. gün de dava açtı. Yürütmenin durdurulması(YD istemli davalar denir.) bu davalar öncelikle görülür İYUK m.27 Bu istem davaların çabuk görülmesini sağlar.
Kişi 15 gün içinde işe başlayacak YD istemli bir dava açtı kişi Konya dan Erzurum a tayin edildi. Kişi Erzurum da işe başladı 3 ay geçtikten sonra mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı çıktı bu karara idare itiraz edebilir. Eğer mahkeme YD istemini reddetseydi bu sefer kişi itiraz edecekti bu itiraz süresi 7 gün içinde olur. 7 gün içinde de itiraz makamı cevabını verir. Bu itiraz kanun yolu anlamı anlamında bir itiraz değil özel itirazdır.
Mahkeme dava dilekçesini ilk olarak şekil bakımından inceler. Dilekçenin kanundaki hususlara uygun olup olmadığını bakacaktır. Şekil bakımından sakatlık yoksa esas incelemeye geçilecektir. Bu da; konu,maksat,yetki,şekil,sebep tir.
Mahkemeler hukuka uygunluk denetimi yapabilirler yerindelik denetimi yapamazlar. İdari işlemler kanunilik karinesinden istifade ederler. Mahkeme işlemi kabul eder veya reddeder. İşlem reddedilirse yine müracaat vardır. Kanun yollarına müracaat söz konusudur. Mahkeme kararı aleyhine olan taraf kanun yoluna müracaat eder.
Bütün mahkeme kararlarına mahkeme uymak zorundadır.
İYUK m.52 mahkeme kararlarının yürütmesinin durdurulması istemi.
Temyiz mercii yerel mahkemenin kararını bozabilir veya kabul edebilir. Yerel mahkemede bu karara ya uyar veya uymaz direnme kararı verir Direnme kararı da temyizen başka bir yere gelir.
Tazminat davalarının prosedürü de böyledir. Ancak dilekçede tazminat miktarı istemi de belirtilir.
İdari Yargının Türkiye de ve Fransa da Doğuşu
Fransa da 1790 yılında Fransız ihtilali ile çıkan kanun ile idari yargı yolu oluşmuştur.1872 yılında Danıştay gerçek bir yargı yeri haline geldi.1953 te il idare kurulları ilk derece mahkemelerine dönüşmüştür. 1987 de istinaf mahkemeleri kurulmuştur. Fransa da ki idari yargının gelişimi:İlk derece mahkemeleriàİstinaf mahkemeleriàDanıştay
Türkiye de ise 1868 de Fransız Danıştay ı örnek alınarak Şuray-ı Devlet kuruldu ve idari yargı doğdu. İlk başkanı Mithat Paşadır. Tutuk adalet anlayışı var mahkeme bir karar aldığında sadrazamın uygun bulması ve padişahın onayından geçmesi geçerli olurdu.
1876 Kanuni Esasi ile birlikte Danıştay sadece kamu görevlilerinin yargılanmasına baktı.
1 Kasım 1922 Şuray-ı Devlet kalktı. Ancak 1924 anayasasında Şuray-ı devlet vardır.
1925 te Şuray-ı Devlet kanunu çıkarıldı fakat 1927 de göreve başladı.1961 ve 1982 anayasasında da vardır.1982 de 2575 sayılı Danıştay kanunu çıkarılmış ve günümüze kadar gelmiştir. 2576 sayılı BİM,İDARE VE VERGİ MAHKEMELERİ KANUNU çıkarılmıştır.
Bu tarihe kadar komisyonlar, gümrük hakem heyetleri,il ve ilçe idari kurulları idari uyuşmazlıklara bakmıştır.
İDARİ SİSTEMLER
1)Anglo sakson sistem(yargı birliği sistemi)
2)İdari rejim sistemi(yargı ayrılığı sistemi)
1)kuruluş bakımından
a)Danıştay tipi:Bir ülkenin idari yargı alanında yer alan en yüksek mahkeme Danıştay dır. Hem uyuşmazlıkları çözer hem de idareyle ilişkileri vardır(Türkiye deki sistem)
b)Mahkeme tipi:Bir ülkenin en tepesinde bulunan yargı yerinin görevi uyuşmazlıkları çözmektir.(Almanya sistemi)
2)görev bakımından Bazı ülkelerde idari yargı alanı geniş bazılarında dardır. Ülkemizde geniştir. Kanunlarda aksi öngörülmedikçe idari uyuşmazlıklar idari yargı da çözümlenir.
Türkiye de ki İdari Yargının Özellikleri
ØDayanağını Anayasadan alır.(idari yargı)
Øİdari yargının görev alanı geniş tutulmuştur.
ØDanıştay tipi idari yargı sistemi vardır.
ØBu alanda Danıştay BİM AYİM İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemeleri görev yapar.
Øİdari yargı sisteminde genel görev ilkesi uygulanır.
Øİdari yargı alanındaki mahkemelerde genel ve özel görev esas geçerlidir. Genel görevli mahkeme: İdare Mahkemeleri. Özel görevli mahkeme: Kanunda görevleri sayılan idari uyuşmazlıklara bakar.
Danıştay kanununun m.2/2 ààAnayasa m.125/4 ün detaylı düzenlenmiş şeklidir.
Tüm işlemlere karşı yargı yolu açık değildir.
*Mahkemelerin kendi kendini kısıtlamasına yargı kısıntısı denir. Hükümet tasarrufu kara Avrupasında. 1961 anayasasında sonra yargı kısıntısı kaldırılmıştır.1930 u yıllarda vardı bunlar;yabancıların TR den sınır dışı edilme işlemlerine karşı açılan davalar,karşılılık ilkesi kapsamında ki kararlar,vatandaşlıktan çıkarılmaya ilişkin işlemler,iskan işleriyle ilgili kararlar.
*Yasama kısıntısı:Anayasal bir tanımdır bunlar;YAŞ kararları ve cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler yargı denetimi dışındadır.An. m.125. kurul kararlarına karşı yargı yerlerine başvurulamaz. An.m.159. uyarma ve kınama kararlarına karşı yargı yolu kapalıdır.DMK. Cumhurbaşkanı YAŞ in tasarrufları ve sıkıyönetim komutanının yazılı işlemlerine karşı ve askeri disiplin cezalarına karşı yargı denetimi yapılamaz.AYİM m.21/3
MAHKEMELER
-BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ
2576 sayılı kanunda düzenlenmiştir. Genel görevli bağımsız mahkemelerdir. Bir başkan ve iki üyeden oluşur.m.8 BİM in görevlerini düzenliyor. Uyuşmazlık miktarı 2005 yılında 5390 YTL olarak değiştirilmiştir. İptal ve tam yargı davaları tek hakimli olarak görülür. Aynı miktarda sınırla olarak vergi mahkemeleri de görev yapar. Tek hakimle bakılan bu davalara kanun yolu anlamında itiraz yoluyla BİM de bakılır. İtiraz süresi 30 gündür.
Bölge İdare Mahkemeleri aynı yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasındaki uyuşmazlıklara bakar. Farklı yargı çevresindeki uyuşmazlıkları Danıştay çözer. İdare- idare. İdare-vergi. Vergi-vergi.
BİM diğer kanunlarla kendisine verilen görevleri de yerine getirir.
BİM bugün için bir uyuşmazlığa ilk derece mahkemesi olarak bakmaz. O halde bu hükmün anlamı şudur:İYUK m.27/6 ya göre YD istemli kararlara özel itiraz düzenlenmiştir.
İYUK m.27/6 da geçen BİM kararlarına karşı en yakın BİM e gidilmesinin anlamı yoktur.
İYUK m.45 itiraz düzenler. Bu madde Danıştay ın görevlerini azaltmıştır. BİM e tek hakimli davalara itirazlar gelir. Bu madde söz konusu 5 durum varsa BİM e gider Danıştay a gitmez. Kurul halinde bakılsa bile.
Bölge idare mahkemesinin kararları kesindir temyiz yoluna başvurulamaz.
-İDARE MAHKEMELERİ
2576 sayılı kanunla düzenlenmiştir. Bir başkan ve yeteri kadar üyeden oluşur fakat karar verme sayısı 3 tür. Kanunun 5. madde si idare mahkemelerinin görevlerini düzenler. Genel görevli mahkemedir. Vergi mahkemesi ve Danıştay ın ilk derece mahkemesi olarak görev yaptığı davalar dışında ki davalara (iptal ve tam yargı davaları) bakar.
-VERGİ MAHKEMELERİ
2576 sayılı kanun m.4 kuruluşunu düzenler. Görevlerini madde 6 düzenler. Özel görevli mahkemedir.
m.7 tek hakimle çözülecek davalar.
Uyuşmazlık miktarı 5390 YTL yi aşmayan söz konusu davalar vergi mahkemesinde tek hakimli olarak çözülür.
m.10 başkanın görevlerini düzenler.
m.11 üyelerin görevlerini düzenler.
-DANIŞTAY
Bir yüksek mahkemedir. Anayasa madde 155 te düzenlenmiştir. 1868 de Fransız Danıştay ı örnek alınarak oluşturulmuştur. 1982 anayasasında da yer almıştır.
Danıştay ın yargısal görevleri:Birinci fıkrada düzenlenmiştir. Bazı davaları ilk ve son derece mahkemesi, bazı davaları ise temyiz merci olarak görür.
Danıştay ın idari görevleri:İkinci fıkradadır. Örneğin tüzüklerin incelemesinde. Danıştay ın idari yargı görevleri idare hukukunun konusudur. Anayasa dan başka 2575 sayılı Danıştay Kanunu vardır. Bu kanununun m.5 danıştay ın karar organlarını düzenler. İdari Davalar Daireleri Genel Kurulu,İdari Dava Daireleri Kurulu olmuştur. Danıştay;Başkan. Genel sekreter. Üyeler. Tetkik Hakimler. Başsavcı. Savcılar. Daire başkanları. Başkan vekilinden oluşur. Ayrıca idari işleri yapan kişiler de vardır.
m.9 üyelerin seçimini düzenler.
m.13 Danıştay dairelerini düzenler. Her dairede 1 başkan + en az 4 üye. Görüşme sayısı 5 tir(idare ve vergi mahkemelerinde 3 tür.). Kararlar oy birliğiyle değil oy çokluğuyla alınır.
Eğer hakimlerden birisi karara muhalif ise karşı(ayrışık) oy yazısı yazar. Muhalif üyenin imza hanesine(x) işareti konur.
Dairelerde yeteri kadar tetkik hakimi bulunur. Bunlar gelen davaları inceleyip bir kanaate sahip olur ve Danıştay kurullarında bu hakimler üyelere görüşünü bildirerek bilgilendirme yaparlar.
m.61 de savcıların görevleri belirtilmiştir. İdari yargı da pek savcılığa rastlanmaz ancak Danıştay da başsavcı ve savcılar bulunur.
m.62 de tetkik hakimlerin görevleri belirtilmiştir.
Danıştay ın daireleri
D1D İdari daire idari işlere bakar
D2D
D3D Vergi davalarına bakar
D4D Vergi davalarına bakar
D5D
D7D Vergi davalarına bakar
D8D
D9D Vergi davalarına bakar
D10D
D11D
D12D
D13D
Madde 26 vd dava dairelerini düzenler.
m.37 bir kısım işlerin diğer dairelere verilmesini düzenler. Böyle bir karar verildiğinde resmi gazetede yayımlanır. Bu durum, dairelerin işleri arasında orantısızlık olduğunda uygulanır.
m.52/c 37 ve 44. maddelere göre daireler arası iş dağılımını başkanlık kurulu yapar.
İdari işleri görmede görevli organlar 1) Danıştay 1. dairenin görevleri madde 42 de sayılmıştır. 2) İdari işler kuruludur.m.16 da düzenlenmiştir.
m.52/d Danıştay Başkanlık Kurulu Danıştay daireleri arasında çıkan görev uyuşmazlıklarını inceler.
Örneğin pasaport kanunu m.22 de bir kısım sebeplerle kişinin yurt dışına çıkmasının yasaklanması söz konusudur. Bir kişi vergi borcu nedeniyle yurt dışına çıkamamaktadır. İki daireye başvurmuş vergi ve idare. Bu daireler arasında uyuşmazlık çıkmış başkanlar kurulu bu 4. dairenin(vergi) görev alanına girmez. 10. dairenin görevine girer denmiş. Her ne kadar vergi borcu dese de genel olara bu seyahat özgürlüğünün kısıtlanmasıdır.
m.17 Kurulların oluşumu
m.38 İdari ve vergi dava daire kurullarının görevleri idare ve vergi dava dairelerinden verilen kararları temyizen inceler ve ilk derece mahkemelerinin verilen ısrar kararlarını temyizen inceler.
Örneğin Konya idare mahkemesi bir karar verdi ve bu karar temyize gitti(30 gün içinde) Danıştay 8. dairesine Danıştay mahkemenin kararını iptal etti mahkeme ise direnme kararı aldı ve aldığı karardan vazgeçmedi dava tekrar Danıştay gitti artık bu temyize karşı 8. daire ilgilenmez İdari Dava Daireleri Genel Kurulları inceler.
Danıştay bazı davalara ilk derece mahkemesi olarak bakabilir. Danıştay 2-13 arasındaki dairelerinde ilk derece mahkemesi sıfatıyla dava açılabilir.
Bir diğer görevi yürütmeyi durdurmaya itiraz mercileridir. İçtihadı Birleştirme Kurullarıdır m.18
m.30,40 İçtihadı Birleştirme Kurullarının görevleri
m.23 Danıştay ın görevleri
]Danıştay ın temyiz görevi
]İlk derece mahkemesi olma görevi
]Görüş bildirme görevi(idari görev)
]Tüzük tasarılarını inceleme
]Düşünce bildirme(idari görev)
]Cumhurbaşkanına görüş bildirme(idari görev)
]Diğer görevleri yapar(idari+adli)
m.34/C değişiklik
m.24 Danıştay ın ilk derece mahkemesi olarak bakacağı davaları düzenler.
m.24/2 Danıştay ın kendine özgü bir denetimidir.D8D dairesine bakıldığında yargısal denetimde idari vesayet denetimi de yoktur. İYUK ek madde 2 de bununla bağlantılıdır. Danıştay, belediyeler ile il özel idarelerinin seçimle gelen organlarının organlık sıfatlarını kaybetmeleri hakkındaki istemleri inceler ve karara bağlar.
m.24/1 son paragraf Tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmeti ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmesi ilgili davalara da Danıştay bakar.
Anayasa tahkimle ilgili genel bir kural koymuştur.m.125. Tahkim hukukumuzda mümkündür. (özel hukuk kavramlıdır=hakem yoludur.) idari yargının konusunu oluşturamaz. İstisna:Yabancılık unsuru bakımından milli ve milletlerarası imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerine tahkim uygulanabilir. Hatta tahkim yolunun esasları ayrı bir kanun ile düzenlenmiştir. Tahkim varsa hakem çözer Danıştay bakamaz.
!Aynı yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemelerindeki uyuşmazlıkları Bölge İdare Mahkemeleri çözer. Farklı yargı çevrelerindeki görev ve yetki uyuşmazlıklarını Danıştay çözer.
Vergi – Vergi D3D
İdare – İdare D10D
İdare – Vergi Danıştay başkanlar kurulu çözer. Danıştay ın kendi daireleri arasındaki uyuşmazlıkları da Danıştay başkanlar kurulu çözer.
İmtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri bakımından Danıştay ın hem inceleme hem yargılama görevi vardır.m.42/c(1.daire) m.46/b(idari işler kurulu)
Danıştay Kanunu m.24 ile BİM m.5 arasındaki fark;tahkim yolu varsa uyuşmazlık idari yargıya konu olamaz. Danıştay ın ilk derece mahkemesi olarak görev alanına girer(imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri.)
-ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ
1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu ile düzenlenmiştir.Anayasa m. 157 ye göre bir yüksek mahkemedir. AYİM in görev alanı önemli!
m.5 AYİM in organları
m.7 üyeleri
m.14 AYİM in daireleri. İki daireden oluşur 1. ve 2. daire. Hakim olmayan subaylar hakim gibi karar verir.
m.22 Birinci dairenin görevlerini düzenlemiştir.
m.23 İkinci dairenin görevlerini düzenlemiştir(1. dairenin görev alanına girmeyen uyuşmazlıklara da bakar. Yargılanmanın yenilenmesi. Kararın düzeltilmesi. Kanunu yolları. Yürütmeyi durdurma.
m.21 madde 20 de düzenlenen ve asker kişileri ilgilendiren durumlarda açılan iptal davaları + tam yargı davaları doğrudan doğruya ilk derece mahkemesi olarak AYİM in görev alanına girer.
m.21/II yerindelik denetimi yasağı
m.21/III yasama kısıntısı.
Disiplin amiri tarafından verilen disiplin cezaları yargı denetimi dışındadır.
m.20 AYİM in görev alanını belirler. İdari işlem askeri makamlarca tesis edilmese( bu bakanlar kurulu olabilir milli savunma bakanlığı olabilir.) bile askeri hizmeti ve asker kişileri ilgilendiren uyuşmazlıklara bakar.
Asker kişi tanımı m.20/2 de yapılmıştır.
*Askeri hizmete ilişkin olma *Asker kişi olma uyuşmazlığın AYİM in görev alanına girmesi için gerekli şartlardır.
Örneğin:Askeriye ait bir uçak havalanmış kötü hava şartları nedeniyle Diyarbakır yakınlarında düşmüş 2 asker şehit olmuş ve bir normal vatandaş da hayatını kaybetmiştir.
!Asker kişilerin yakınları nerede dava açar? Burada her iki şart da olduğundan ( asker kişi + askeri hizmet şartı) AYİM m.20 ye göre AYİM de açılır. Davayı mirasçıları açar. Mirasçıların asker olup olmaması önemli değildir.
!Ölen vatandaşın yakınları nerede dava açar? Ölen kişi asker kişi değildir. Ama askeri hizmet vardır. Dolayısıyla genel idari yargıda idare mahkemesinde dava açar. Ölen vatandaşın yakınlarının asker olup olmaması önemli değildir. İdari yargı da dava açılır.
Örnek2:14 yaşında bir öğrenci babası astsubay askeri liseler sınavına giriyor. Sınavı kazanıyor. Ancak gelen evrakta hakkında yürütülen güvenlik soruşturmasında bir akrabasının örgüt üyesi ve sabıkalı olduğu belirtilerek hakkı kayboluyor. Ancak gerçekte bir yanlış anlaşılma(isim benzerliği örneğin) var. Nerede dava açarlar
!Öğrencilik statüsü kayıtla kazanılacağından askeri hizmet vardır(sınav yapılması) ancak asker kişi şartı yoktur. Dolayısıyla çocuk 18 yaşından küçük olduğu için babası idari yargıda iptal davası açar.
Örnek3:Ahmet S.Ü. Hukuk fakültesini bitiriyor ardından hs sınavlarına hazırlanıyor. Ahmet bir posta alıyor ve Pazar günü Ankara da yapılacak bir sınav olduğunu bu sınav sonucu çıkan yere asker olarak gideceğini öğrenir. Okulunu yeni bitirdiği ve mezuniyetten 1 yıl sonraya kadar askere çağırma olmadığı halde bu mektubu almaması gereken Ahmet bu işlemin hukuka aykırı olduğunu söylüyor nerede dava açar?
! Ahmet (askeri hizmet var ancak askeri yükümlülükten doğan bir uyuşmazlık olduğundan) AYİM de dava açar.
Örnek4:Askerler aldıkları bir istihbaratta terörist grubun geçeneği yer ve zamanı öğreniyor. Ve söz konusu mevkide pusu kuruyorlar. Pusu kurdukları yerde askerin birinin silahı ateş alıyor ve yanındaki arkadaşı yaralanıyor. Yaralı askerin ayağı sakat kalıyor ve doğan zarar nedeniyle kendisini yaralayan askere karşı tam yargı davası açıyor. Yaralı asker nerede dava açabilir?
! idari yargı da kişilere karşı dava açılamamaktadır. Dolayısıyla askeri hizmet ve asker kişi vardır ancak adli yargıda tam yargı davası açılır. Yaralanan asker askeriyeye karşı dava açsaydı AYİM de dava açardı.
Örnek5:Askeri bir lojmana hırsız girer ve binbaşının karısına tecavüz eder ve onu öldürür. Binbaşı nerede dava açar Milli Savunma Bakanlığına karşı?
!Burada ölen kişi asker olmadığından idareye karşı idare mahkemesine dava açar. (güvenlik açısından askeri hizmet kusuru var ve idarenin kusuru var.)
Örnek6:Jandarma bir köyde kız kaçırıldığına ilişkin ihbar aldı ve aşağı köyün muhtarının evinde olduğu ihbarı üzerine muhtarın evini ararlar. Kızı kaçıran delikanlı odaya ilk giren askeri vuruyor. Vurulan askerin yakınları nerede dava açar.
!Burada jandarmanın kolluk görevi söz konusu olduğundan vurulan jandarmanın yakınları idare mahkemesinde dava açar.
Örnek7:Jandarma nöbetteyken futbol magandalarının açtığı ateş sonucu yaralanırsa
!Açılacak dava AYİM de dir.
Jandarma kolluk görevi ifa ederken zarar görürse dava idare mahkemesinde açılır.
Ancak askeri görev ifa ederken zarar görürse dava AYİM de görülür.
NOT:Jandarma ister kolluk görevi isterse askeri görev yaparken oluşan zararla ilgili dava açılırsa bu husumet İçişleri Bakanlığına yöneltilir.
-UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
2247 sayılı kanunla düzenlenmiştir. Kuruluşunu m.2 düzenler. UMK sinde ki ayrım;ceza bölümü ve hukuk bölümü.
Bir başkan ve altı üyeden oluşur. Bölümler arası uyuşmazlıkları genel kurul çözer.
Uyuşmazlık Mahkemesinin görevleri:
1)Görev uyuşmazlığı
a)Olumlu görev uyuşmazlığı
b)Olumsuz görev uyuşmazlığı UMK m.10 vd düzenlenmiştir.
2)Hüküm uyuşmazlığı
1)Görev Uyuşmazlığı
UMK m.17 olumlu görev uyuşmazlığını tanımlar ve çözüm yolunu ortaya koyar. İstisnai bir durumdur. Her iki mahkemede uyuşmazlıkta kendini görevli sayar.
Olumlu görev uyuşmazlığının şartları
1)Ayrı yargı yerlerinde açılmış bir dava bulunmalıdır.
2)Davalı tarafından görevsizlik itirazı olmalıdır.
3)Davalı bu itirazı hukuk mahkemesinde en geç 1. oturumda; ceza mahkemesinde delillerin ikamesine başlanmadan önce; idari mahkemede dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan önce görevsizlik itirazında bulunmalı.
4)Mahkeme görevsizlik itirazını reddeder.
5)Bu karar bir ara karardır. Tek başına kanun yoluna konu olmamaktadır.
6)Esas hakkında karar verilmemiş olmalıdır.(yargılamanın özüne inilmemiş olmamalıdır.)
Olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması m.12 düzenlenmiştir.m.13 de bu prosedür devam eder.
Uyuşmazlık mahkemesini kararlarını bekleme ve sürelerin durdurulması.m.18 süre 6 ay. İtiraz yoluyla anayasa mahkemesine gidilmesi gibi bir yol izlenir süre 5 ay.
UMK m.14 olumsuz görev uyuşmazlığını düzenler. Burada amaç bir davanın görülmesinin ortada kalmasını önlemektir.
Olumsuz görev uyuşmazlığının şartları
1)Ortada iki tane görevsizlik kararı olmalıdır.
2)Görevsizlik kararı ayrı yargı yerleri içinde yer alan yargı yerlerince verilmelidir.
3)Görevsizlik kararı bir mahkemenin diğerinin görevli olduğu gerekçesiyle verilmeli(karşılıklı olarak mahkemelerin birbirini görevli görmesidir.
4)Bu kararlar kesinleşmiş olmalıdır. Mahkeme kararları nasıl kesinleşir? 1)Mahkeme kararına karşı kanun yolu süresi geçerse (itiraz/temyiz süresi 30 gün) 2) Kanun yoluna başvuru süresi içinde bu yola başvurulur ve kanun yoluna bakacak yargı yeri karar verir ve bu karar kesinleşir.
5)İki ayrı yargı yerince görevsizlik kararı verilen davanın tarafları konusu sebebi aynı olmalıdır.
m.15 istemde bulunacak kişi davacıdır.
En erken kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlar. En geç ise hüküm yoktur ancak doktrinde genel zamanaşımı süresi 10 yıl ve 60 günlük hak düşürücü süredir. Hukuk davaları 10 yıl. İdari davalar 60 gün.
Uyuşmazlığın çıktığı mahkemelerin biri başka bir mahkemeyi görevli sayar. Uyuşmazlık mahkemesinin verdiği kararlar kesindir herhangi bir yargı yerine müracaat edilemez.
Davaya devam etmek için mahkemenin tekrar görevsizlik kararı almasına gerek yoktur.
m.16 olumsuz görev uyuşmazlığı
m.19 olumsuz görev uyuşmazlığı olduğunda mahkemelerin uyuşmazlık mahkemesine başvurulabilmesini düzenler.
m.20 aynı usulü temyiz merciini yapan uyuşmazlık mahkemesine başvurması için düzenler.
2)Hüküm Uyuşmazlığı
Ayrı yargı yerlerine ait iki mahkeme arasındaki hükümlerde oluşan uyuşmazlığı ifade eder istisnaidir.m.24
Hüküm uyuşmazlığının şartları
1.Kararlar iki ayrı yargı düzeninde verilmelidir.(adli/askeri)
2.Kararlar esasa ilişkin ve kesin olmalıdır.
3.Aynı konuya/sebebe ilişkin olmalıdır.
4.Kararlar hakkın yerine getirilmesini engeller/imkansız kılar.
Taraflar ilgili makam uyuşmazlık mahkemesine başvurur;ilk ve son derece mahkemesi olarak uyuşmazlık mahkemesine karara bağlar ve kararları kesindir.
Hüküm uyuşmazlığı ile ilgili kararlar kesindir ve herkesi bağlar. Bu karara karşı her hangi bir yargı yoluna başvurulamaz.
Genel kurulun ilke kararları vardır. (içtihadı birleştirme kararları gibi etkilidir UMK m.30 da düzenlenir. Bu kararlar uyuşmazlık mahkemesindeki hükümleri arasındaki uyuşmazlıkları çözer.
m.29 ilke kararları ve başkan uygun görürse bölüm kararları resmi gazete de yayınlanır.

İDARİ YARGILAMA USULÜ
Danıştay BİM İdare ve Vergi Mahkemelerinde uygulanan usul 2577 sayılı İYUK tarafından belirlenmiştir. AYİM de uygulanacak usul ise AYİM Kanunu ile düzenlenmiştir.
m.1/II idari yargıda esas yazılı yargılama usulü olup üzerinden dava görülür ve karar verilir. İstisnaen de olsa duruşma usulü uygulanır.
m.17,18,19 duruşmayı düzenler.
m.20 Resen araştırma(inceleme) ilkesi düzenlenmiştir.
İşlemden menfaati zedelenenler ister gerçek kişi ister tüzel kişi olabilir.
İdari yargı davaları
İptal davası:İdarenin işlemlerinin iptalini amaçlar.(yetki şekil sebep konu amaç bakımından.)
Tam yargı davası:İdarenin işleminden/eyleminden zarar gören kimselerin zararının tazminini amaçlar. Burada şart bir hak ihlalinin olmasıdır.(yargı kısıntısı nedeniyle her işleme karşı dava açılamaz.)
Not:Aynı hiyerarşi içinde bulunan makamlar birbirinin işlemlerine karşı dava açamaz. Danıştay a göre. Örneğin vali kaymakamın işlemine karşı dava açamaz.
İdari Dava Açılması
Örneğin bir üniversite öğrencisi hakkında yürütülen soruşturma sonucu okuldan ilişiğinin kesildiğine dair bir belge tebellüğ etti. Bu kimsenin yapacağı ilk şey bir dava dilekçesi hazırlamaktır. İşlemin yapılması halinde dönülmesi güç zararlar meydana gelecekse YD (yürütmeyi durdurma istemli açılır dava)


Dava Dilekçesi Örneği
YD(YÜRÜTMEYİ DURDURMA) TALEPLİDİR.

DAVACI:Ali Hamarat
Sancak mah. Uyum sok. İlham sitesi No:24/12 KONYA

DAVALI:Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü… KONYA
(ADRES)

VEKİLİ:Av. Hatice Solmaz

DAVANIN KONUSU:………..sayılı……..tarihli işlemin iptali istemi

DAVANIN TÜRÜ: İptal davası(+tam yargı davası)

İDARİ İŞLEMİN TEBLİĞ TARİHİ:15.03.2005

(Tam yargı davası açılacaksa)UYUŞMAZLIK KONUSU MİKTAR:……YTL maddi ve …..YTL manevi zararımın idare tarafından karşılanması
Olayın Gelişimi: 1……….
2………
3………
2.sayfa
İPTAL NEDENLERİ:
YETKİ BAKIMINDAN:Yetkisiz makam tarafından işlem tesis edildiği
ŞEKİL BAKIMINDAN:Savunma yapılmadığı (yapılma fırsatı verilmediği)
AMAÇ BAKIMINDAN:İdeolojik baskı
DAYANILAN KURALLAR:A.Y.M m… İYUK m… ve ilgili mevzuat

SONUÇ VE İSTEM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle Selçuk Üniversitesinin tesis ettiği ……… işlemi ve tüm yargı giderlerimin ödenmesini…………
Arz ederim. 22.03.2005
imza
(EKLER)1……
2……
3……
]İYUK m.3 Dava dilekçesinin nasıl ve nereye hitaben yazılacağını düzenler. Dilekçeler imzalı olmalıdır.
İdareden istenen tazminat ile mahkeme bağlı olup mahkeme bunun üstüne çıkamaz fakat altına inebilir.
Ayrıca tazminat miktarı kadar harç istenir davacıdan.
YD ve duruşma talepleri dilekçenin başına görülebilecek şekilde yazılır.
Danıştay ın tam yargı davasına ilişkin içtihadı birleştirme kararı şu şekildedir: Kamu görevlilerine ait mevzuattan doğan uyuşmazlıklarda idari işlemin zarar olduğu zararın miktar olarak tespitinin mümkün olmadığı hallerde dava dilekçesinde uyuşmazlık konusu miktar gösterilmeden tam yargı davası açılabilir.
İYUK m.3/son Dava dilekçesi karşı tarafın sayısı + 1 kadar nüsha olmalıdır.
Eklerin ayrıca noterden tasdiki gerekmez.(vekil aracılığı varsa uygulamada avukat kaşe basar)
m.4 te dava dilekçesinin nereye verileceği düzenlenmiştir.
AYİM deki fark AYİM m.37. Amirlikler BİM ler Vergi Mahkemeleri Danıştay dilekçeyi almaya yetkilidir.
¤ idare mahkemesi olmayan yerlerde dilekçe Asliye Hukuk Mahkemesine verilir. Ve dilekçenin başlığı değişir. Örneğin:” Konya İdare Mahkemesine Başkanlığa Gönderilmek Üzere Asliye Hukuk Mahkemesine
KONYA” gibi
¤Eğer mahkeme işlemi hukuka uygun bulup iptal istemini retderse temyize gidilir. Dilekçenin başlığı ise şöyle değişir.” Danıştay Başkanlığına sunulmak, Konya 2.İdare Mahkemesi Başkanlığına Gönderilmek Üzere Asliye Hukuk Hakimliğine
KARAMAN” gibi
m.5 Aynı dilekçeyle dava açılabilecek halleri düzenler.
Kural:Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılır.m.5/1
İstisna:Ancak kanunda bağlılık bulunan birden fazla işleme karşı kişi aynı dilekçeyle dava açabilir.m.5/2
Örneğin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre kişiye ceza kesilmiş(1.işlem) ve arabası bağlanmış(2.işlem) kişi her iki işleme karşı tek dilekçeyle dava açabilir.
¤Birden fazla kişinin tek dilekçeyle dava açabilmesi için yine bağlılık ilkesi geçerlidir. Örneğin mirasçıların açacağı davalar gibi
m.6 Dava dilekçesinin geçeceği aşamaların neler olduğunu ifade eder.
Harç alınması: Deftere kaydedilmesià(deftere kayıt tarihi davanın açıldığı tarih sayılır.) kayıt no verilir.
Davacıya ispat aracı olarak pulsuz bir “alındı kağıdı ”verilir.
★★(Dava açılmış) Her hangi bir sebeple harç veya posta ücreti verilmez/eksik verilirse 30 gün içinde bunların ödenmesi tebliğ edilir. Tebliğlere rağmen ödeme yapılmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
m.14/3
1)YETKİAynı tür ve derecedeki mahkemelerden belli bir coğrafi alan içindeki davaya hangisinin bakma hakkına sahip olduğunu ifade eder. Görev konusunda yapılan açıklamalar burada da geçerlidir.
m.32 vd Genel yetki m.32 de düzenlenmiştir.
m.33-37 arası yetki özel yetki düzenlenmiştir. İdari Yargı da özel yetki genel yetki kurallarını ortadan kaldırır.
Özel yetki kuralları
-Kamu görevlileri ile ilgili davalarda yetki m.33 de düzenlenmiştir. Görevden çekilme hali düzenlenmemiştir.m.33/II de düzenlenmiştir. Örneğin bir kişi Rize den kayseri ye tayin olmuş ve yollukla ilgili dava açmak istemiştir. Kayseri de dava açar.
-Taşınmaz mallarla ilgili m.34 te düzenlenmiş. Taşınmazın idari taksimat yapıldığı yerdir.
-Taşınır mallarla ilgili davalarda m.35 te düzenlenmiştir. Danıştay;taşınır mallarla ilgili davalarda dava devam ederken malın yer değiştirmesi yetki kuralını değiştirmez der.
-m.36 tam yargı davalarında yetkiyi düzenler. İdari eylemden doğan tam yargı davası söz konusu ise eylemin yapıldığı yer mahkemesidir.
-Vergi uyuşmazlıklarında yetki m.37 düzenlenmiştir.
Örnek:AYİM de açılması gereken bir dava idare mahkemesinde açılmışsa bu durumda dava görev bakımından reddedilir.
Örnek:İdari yargının görevli olduğu konularda başka yerlere açmışsa mesela İstanbul da açılması gereken bir dava Konya da açılmışsa dava reddedilir ve dosya ilgili mahkemeye gönderilir.
Örnek:Okuldan atıldık ve asliye ceza da dava açtık. Yetki ve görev bakımından iptal edilir. Not:kanun yoluna gidilmişse Yargıtay ın tebliğ tarihinden itibaren.
2)İDARİ MERCİ TECAVÜZÜ Kişilerin bir idari dava açmadan önce idareye müracaat etmesi ihtiyari de olabilir. Zorunlu da olabilir. Bu ilgili kanundaki hükümden anlaşılır.
Danıştay başvurabilir hükmü geçiyorsa bile kişinin başvurmak zorunda olduğunu benimsiyor hoca kabul etmiyor.
Doğrudan doğruya bir idari eylemden doğan bir zarar söz konusu ise dava açmak zorunludur.m.13

İYUK m.11 de bir isteğe bağlı müracaat vardır.
Ortada zorunlu bir idari başvuru söz konusu ise ve buna uyulmamışsa biz başvuru hakkımızı ve dava açma hakkımızı kaybederiz.
Başvuru süresi söz konusu ve süre geçtikten sonra başvuru yapılmışsa davanın reddine karar verilir. Dava açma hakkı ortadan kalkar.
İdari mahsus süresi dolduktan sonra bizim idareye başvurmamız halinde idare bu istemi reddeder.
m.13/2 görevsiz yargı yerine başvurulması halinde mahkeme görevsizlik kararı vermişse daha sonrasında idari mahkeme de dava açıldığında idari mahkeme idareye başvurulması gerekiyor diyemez.
3)EHLİYET Dava da taraf olma yeteneğini medeni haklardan yararlanma yeteneğini ifade eder. Tüzel kişiliği olmayan kamu kuruluşları da tüzel kişiliğe haizmiş gibi değerlendirilir.
Dava açabilme ehliyeti Tam ehliyetliler sınırlı ehliyetliler gibi… özel hukuk tüzel kişilerinde de kanunda hangi yetkili organ yetkili ise davalı veya davacı olabilir. Kamu hukuku kişilerinde de bunlarda özel hukuk tüzel kişileri gibi dava açma ve davalı olma yeteneğine sahiptir. Yabancıların Türk mahkemelerinde herhangi bir şart aranmaksızın dava açma ehliyetleri vardır. davacı ve davalı olmaya objektif ehliyet denir. Sübjektif ehliyet idari yargıda şu anlama gelir. İptal davaları için aranan şart ortada bir menfaat ihlali tam yargı davalarında hakkın ihlalidir.
İptal davaları için aranan menfaat şartı maddi açıdan dokunan bir menfaat olabilir manevi açıdan da bir manevi menfaat olabilir. Menfaat meşru bir menfaat olmalıdır. Menfaatin meşru olabilmesi için bir hukuksal durumdan dolayı ortaya çıkması söz konusu olabilir.
Menfaat ihlali kişisel olmalıdır.
Örnekler 1:İstanbul üniversitesi tarafından Turgut Özal a onursal doktora unvanı verilmiştir. Bir vatandaş da bu işleme karşı dava açmıştır. Danıştay bunu ehliyet noktasından reddetmiştir.
2:Bakanlar kurulu bir kişinin TC vatandaşlığından çıkarılmasına karar vermiş ve bu kişinin eşi de dava açmıştır. Danıştay da bunu çıkarma kararları şahsidir ilgilinin eşi ve çocuklarına tesir etmez diyerek ehliyet noktasında davayı reddetmiştir.
3:Evi yıktırılan kiracının dava açabilmesini Fransız Danıştay ı uygun bulmaktadır.
4:Bir yerde bir berber dükkanı var yetkili idare o yerde ikinci bir berber açılmasına karar vermiş. Önceki berberde dava açmıştır. Danıştay da iktisadi menfaat söz konusuysa ehliyet şartının gerçekleştiğini söylüyor.
Çalışanları ilgilendiren idari işlemlere karşı çalışanların dava açması çalışanların mesleğini ilgilendiren durumlara karşı dava açılabilir. Hizmetin işleyişi ve örgütlenmesine karşı çalışanların kural olarak dava açma hakkı yoktur.
Salt kamu görevlisi olma bir başka kamu görevlisi hakkında tesis edilen bir işlemin iptalini isteme hakkı vermez.
Milletvekilleri de kendi kişisel ehliyetin ihlali durumunda dava açabilir.
Vatandaşlık tek başına kişiye iptal davası açma hakkı vermez.
5:Devlete ait olan kamuya mal edilmiş tarihi değeri bulunan örneğin savorona yatıyla ilgili her türlü işleme karşı TC uyrukluğunda bulunan her kişiyi ilgilendirdiği gerekçesiyle bir vatandaşın dava açması kabul edilmiştir.
6:Natonun Türkiye de asker konuşlandırmasına ilişkin bakanlar kurulu kararına karşı açılan dava da her Türk vatandaşının dava açabileceğine karar vermiştir.
Kişisel menfaatin saptanmasında kişinin vergi yükümlüsü olması da önemlidir.
Mahalle ve köy halkından olma hemşerili olma ve belde sakini olma halinde de ihlal edilen bir durumda dava açılabilir.
Menfaat Kümeleri
Dernekler sendikalar dava açma hakkına sahiptir. Dernekler ve sendikalar tüm üyelerine yönelik haksızlıkta dava açabilirler. Menfaatin güncel ve aktüel olması gerekir.Doğmamış bir menfaate dayanılarak dava açılmaz. Örneğin kardeşimiz hukuk fakültesini kazanmadı hukuk yönetmeliğinde yaşılan değişikliği dava edemez. Menfaat dava açıldığında ve karara bağlandığı ana kadar devam eder.
İdari işlemin kaldırılması veya geri alınmasının iptal davasına etkisi nedir? Geri alma geçmişe etkili olarak hüküm ve sonuç doğurur. Yani işlemin tesis edildiği ana kadar geriye gider. Kaldırılma ise geleceğe yönelik hüküm doğurur.
Dava açılmadan işlem geri alınmış biz de dava açtık bu durumda ortada bir idari işlem olmadığı için dava iptal edilir. Dava açan yargı masraflarına katlanır. Dava açıldıktan sonra işlem geri alınırsa bu durumda masraflara idare katlanır. İdarenin menfaatini etkileyen işleme karşı dava açabilmesi bu konuda 3533 sayılı idareler arası özel uyuşmazlıkların çözümü hakkında kanun var. İki idare arasında ki uyuşmazlığın nasıl çözümleneceğini belirtir. İki idare arasındaki uyuşmazlıkta idari yola başvurulur. Örneğin bir idarenin aracına bir idare ihtiyaç duymuş. Önce idareler kendi aralarında anlaşır anlaşmazlarsa Danıştay 1. dairesi tarafından çözümlenir. Vesayet makamına karşı yerinden yönetim kuruluşları iptal davası açabilir. Vesayet makamının yerinden yönetim kuruluşlarının açtığı davadan çıkan kararın iptali için kanun vesayet makamına yetki vermişse iptal eder. Vermemişse dava açar. Bakanlar da birbirlerine karşı dava açabilir. Aynı hiyerarşi içindeki makamların birbirlerine karşı dava açmaları mümkün değildir.
4)İDARİ DAVAYA KONU OLACAK KESİN VE YÜRÜTÜLMESİ GEREKLİ BİR İŞLEM OLUP OLMADIĞI
İptale konu olmayan işlemler
·İç düzen işlemleri : Bir idarenin çalışmasına işleyişine ilişkin yer yön yöntem sağlayan işlemlerdir. Hiyerarşik güç kullanılır
·Hazırlık (yardımcı) işlemler:Nihai işlem ortaya çıkmadan yapılan işlemlere karşı iptal davası açılmaz. Örneğin bir disiplin soruşturmasında öğrencinin savunma yapması için soruşturmaya davet yazısı yazılır. Buna karşı hemen dava açılmaz.
·Bilgi verici ve açıklayıcı işlemleryaptırım içeren bilgi verici işlemler hariç) İdarenin bir duruma ilişkin bilgi ve açıklayıcı işlemleri iptal davasına konu olmaz. İstisnası yaptırım içeren bilgi ve açılayıcı işlemlerdir. Örneğin avukatın barodan istifa etmediği takdirde disiplin kuruluna havale edileceğine dair işlem.
·Uygulamaya ilişkin işlemler:İdare bir işlem tesis etti süresi içinde yapılmazsa istifa edilmiş olur. Örneğin kişi süresi içinde yurtdışındaki doktorasını tamamlayamamışsa kişi istifa etmiş sayılır. Ardından üniversite ile ilişiği kesilir. Kendisine tebligat yapılır.
·İdarenin yersiz işlemleri:Yetkili makam tarafından tapılmış ama yapılmasına gerek olmayan işlemler. Örneğin kamu malı olmayan bir taşınmazın kamu malından çıkarılması zaten.kamu malı değil ki çıkarılsın.
5)SÜRE AŞIMI Süre konusu davanın her aşamasında incelenir. Niçin böyle bir süre öngörülmüş çünkü idarenin istikrarı içindir. Yani idari işlemlerin her zaman iptal tahdidinde olmaması içindir. Türk hukukunda dava açma süresi hak düşürücü süredir.İYUK m.7 de süreler yazılmıştır. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.
İstisnası özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde örneğin petrol kanununda 20 gündür.İYUK m.7/2 de sürenin ne zaman başlayacağı düzenlenir. Aynı hüküm anayasa da m.125/3 te de vardır. dolayısıyla anayasal bir hükümdür. Bu sebepten kişiler haber aldıktan sonra değil tebligat aldıktan sonra dava açarlar. Aksi anayasa ya aykırı düşer.
m.7/3 adres belli değilse! Tebligat kanunun da yeni bir düzenleme getirildi yurtdışında bulunan kişilere yönelik.
Tebligat Kanunu m.25/A:Yabancı ülkede kendisine tebliğ yapılacak kimse TC vatandaşı olduğu takdirde Türkiye büyükelçiliği veya konsolosluğu aracılığıyla yapılabilir.
Bu halde bildirimin Türkiye büyükelçilği veya konsolosluğu veya bunların görevlendireceği bir memur yapar.
Tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerin yeraldığı ve 30 gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını bildiren o ülkenin mevzuatının izin verdiği yöntemle gönderilir.
O ülkenin mevzuatına göre muhataba tebliğ edildiği belgelendiğinde tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde Türkiye büyükelçiliği veya konsolosluğuna başvurulmadığı takdirde tebligat 30.günün bitiminde yapılmış sayılır.
İYUK m.101. Ilgililer, haklarinda idari davaya konu olabilecek bir islem veya eylemin yapilmasi icin idari makamlara basvurabilirler.
2. Altmis gun icinde bir cevap verilmezse istek reddedilmis sayilir. ilgililer altmis gunun bittigi tarihten itibaren dava acma suresi icinde, konusuna gore Danistaya, idare ve vergi mahkemelerine dava acabilirler.

-Altmis gunluk sure icinde idarece verilen cevap kesin degilse ilgili bu cevabi, isteminin reddi sayarak dava acabilecegi gibi, kesin cevabi da bekleyebilir. Bu takdirde dava acma suresi islemez. Ancak, bekleme suresi basvuru tarihinden itibaren 6 ayi gecemez.
- Dava acilmamasi veya davanin sureden reddi hallerinde, 60 gunluk surenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabin tebliginden itibaren 60 gun icinde dava acabilirler.
İkinci fıkrada ki muğlak ifade de eğer idarenin kesin cevabını beklemek zorunda değilse eğer 60 veya 30 günlük süre içinde dava açabilir. Eğer kesin cevap beklenecekse bu bekleme süresi 6 ayi geçemez. 6 ay için de hala bir cevap verilmemişse 6 ayın sonunda dava açmak zorundayız. Bu altı aylık sürenin bitimi adli tatile denk gelmişse adli tatili bittiği gün izleyen bir 7 günlük dava açma süresi hakkı verilir.
Eğer biz idarenin cevap vermek istemediği bu zımni red süresinde dava açarsak ne olur? İdare cevap vermeden veya zımni red oluşmadan dava açılırsa mahkeme ortada kesin yürütülebilir bir işlem olmadığı gerekçesiyle işlemi iptal eder. Eğer mahkeme incelemeyi bu zımni red süresinin sonunda yapmışsa önceki açılan davaya bakmak zorundadır.
İYUK m.111. Ilgililer tarafindan idari dava acilmadan once, idari islemin kaldirilmasi, geri alinmasi, degistirilmesi veya yeni bir islem yapilmasi ust makamdan, ust makam yoksa islemi yapmis olan makamdan, idari dava acma suresi icinde istenebilir. Bu basvurma, islemeye baslamis olan idari dava acma suresini durdurur.
2. Altmis gun icinde bir cevap verilmezse istek reddedilmis sayilir.
3. Istegin reddedilmesi veya reddedilmis sayilmasi halinde dava acma suresi yeniden islemeye baslar ve basvurma tarihine kadar gecmis sure de hesaba katilir.

10.madde de geçen idarenin muğlak ifade vermesi durumunda ki prosedür burada da geçerlidir. Şu dört işlem için dava açma süresi kesilir.İşlemin: kaldırılması,geri alınması,değiştirilmesi,yeni bir işlem yapılması.
Danıştay süre kaybı nedeniyle anayasal bir hakkın kullanılmasını ortadan kaldıracak bir durumu kabul etmemektedir. Örneğin pasaport talep ediyoruz. 60 günlük zımni red süresi bitiyor. Ve ondan sonra olan 60 günlük dava açma süresi de doluyor. Bu süreler dolduğu için kişi bir daha hiçbir zaman pasaport alamaz diye bir kural yoktur. Burada Danıştay ın dediği gibi seyahat etme özgürlüğü anayasal bir hak olduğu için kişi tekrar idareye müracaat edebilir. İdareye yapılan her müracaat yeni müracaat olarak değerlendirilir.
11.maddenin işleyebilmesi için önce üst makama başvurulmalıdır. Örneğin Dekanlık içinàRektörlük içinàYÖK,YÖK için yine YÖK. Örneğin Selçuklu Belediyesi için yine Selçuklu Belediyesine başvuruda bulunulur Büyükşehir belediyesine değil!
6)HUSUMET Hasım mevkiinde bulunacak olan idareyi temsil etmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma hasım mevkiinde bulunmaz bunların yerine içişleri bakanlığı bulunur. Askeriye yerine de milli savunma bakanlığı bulunur. Bakanlar kurulunda da hasım mevkiinde başbakan bulunur. Dekanlık işlem tesis etti hasım mevkiinde rektörlük bulunur.
Bir işlemi birden fazla idare tesis etmişse hepsi hasım mevkiinde bulunur. Tüzel kişiliği bulunmayan bir idare kesin ve yürütülebilir bir idari işlem tesis edilmişse hasım mevkiinde bulunabilir.
Husumet konusunda bir yanlışlık olursa işlem iptal edilir.m.15/c mahkeme hasımı resen belirleyecektir.
7)3 VE 5. MADDELERE UYGUN OLUP OLMADIKLARI Örneğin imza atmayı unuttuk 3. maddeye aykırılık var bu İYUK m.15/1 in d sinde düzenlenmiştir. 30 günlük süre içerisinde dilekçenin düzeltilmesi için dilekçe reddedilir. Aynı yanlışlık tekrar yapılırsa dava reddedilir.
İlk inceleme burada bitmiştir. Bundan sonra esasa geçilir.
[IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/bursa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image014.gif[/IMG]m.17 duruşmayı düzenliyor. Duruşma talebinin cevap ve savunmalarda yani sonradan yapılması da mümkündür. Duruşma yapıldıktan en geç 15 gün içinde karar verilir.
ESAS İNCELEMESİ
Yetki,şekil,sebep,konu,maksat.
1)Yetki unsuru:Hiçbir kamu personeli mevzuatın kendisine vermediği yetkiyi kullanamaz. Yetkide paralellik:Yetki hangi makam tarafından tesis edilmişse o makam tarafından kaldırılır.
Kanundaki prosedüre uyulmazsa yetki bakımından bu durumda yetkide sakatlık çıkar. yetki kamu düzenine ilişkin bir husustur. Davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Hakimde resen dikkate alır. Yetkisiz makam tarafından alırsa karar artık geçerli olmaz.
]Yer bakımından yetkisizlik: İdarenin yetkileri yer bakımından sınırlandırılmıştır. Bazı idare yetkilerinin görevi ülke çapındadır(bakanlar gibi) bazıları da sınırlı coğrafi yapıdadır.
]Zaman bakımından yetkisizlik: Yetkiler belirli bir süre ile sınırlıdır. Örneğin Yetki Kanununda belirli bir süre öngörülmüştür. Bazen idarenin yetkisi kendisine bu yetkiyi veren kanunun zımmen veya açıkça ilgası ile de sone erebilir. Dolayısıyla idare bu yetkiyi kullanamaz. Daha önceki zamanda yetkilidir. Örneğin il idaresi kanunu madde 17/3 DMK da yürürlüğe girince bu madde ilga edilmiştir. Bazen kamu görevlisi için kararının geçerliliği için göreve başlaması ve atanmış olması gerekir. İzinli olduğu dönemde yetkiyi kullanamaz. Kamu görevlisinin emekli olmasıyla kamu görevi yetkisini kullanamaz.
]Konu bakımından yetkisizlik: Bir idarenin yetkisi dışında aldığı karar. Yasama organı hariç diğer bir organın görevine giren konuda idarenin karar alması konu bakımından yetkisizliktir. Bir idarenin kendisini yetkisiz görerek karar almadan kaçınması olumsuz yetki aşımı, bir idarenin kendi yetkisi dışına çıkan bir konu da karar alması olumlu yetki aşımı diye nitelendirilmiştir.
]Kişi bakımından yetkisizlik: buna doktrinde yetki gaspı da denir. İdare adına karar alma yetkisi olmayan bir kişinin aldığı karar kişi bakımından yetkisizlik sonucunu doğurur. Bunun müeyyidesi yokluktur. Görev(fonksiyon) gaspı ise idarenin hiçbir idari kuruluşun görev alanına girmeyen konuda karar almasıdır. Örneğin yargı organının veya yasama organının görev alanına giren konuda idarece karar alınmasıdır. Diğer bir örnek ise kanunla düzenlenmesi gereken bir konunun yönetmelikle düzenlenmesi gibi. Yetki tecavüzü:Buna da bir kişi idare adına açıklamaya yetkili ama başka bir idarenin görevine giren bir konuda idare açıklıyor. Müeyyidesi iptaldir. Ağır ve bariz yetki tecavüzü: İdari esaslarına açıkça aykırı bir şekilde alınan kararlardır. Örneğin sağlık bakanlığında çalışan memurun tarım bakanlığı tarafından emekliye sevk edilmesi. Bunun müeyyidesi de yokluktur. Fiili memur: Belli şartlar altında yetkisiz bir kişinin aldığı kararların geçerli sayılmasına ilişkin bir kuraldır. Fransa da ortaya çıktı ikiye ayrılır. Görünüşte memur;atama işlemindeki sakatlıktan dolayı bir memur fiili memur konumuna düşebilir. Bu durumda bu memur tarafından alınan karar geçerli memur hukuken geçerli olmayarak atanmıştır. Fakat bunu o memur bilmemektedir. Örneğin kişinin sicili iyi olmalı ama sicili kötü çıktı ve müdür yardımcısı olmuş görevden alınıyor fakat o ana kadar yaptığı işlemler geçerlidir.
2) Şekil Unsuru: Özel hukuk alanında şekil istisnadır fakat idarede ise şekil asildir. Çünkü idarede yol gösterilir.
Şekil vatandaşa güven verir. İdari işlemlerde şekil iki anlama gelir. Birincisi idarenin işlemlerinin dış dünyaya yansımasını ifade eder. Yazılı sözlü resmi vs. ikincisi ise bir idari işlemin yapılmasında izlenecek prosedürü ifade eder. Bu anlamda idare usulünü ifade eder. Bir idari işlem nasıl ortaya çıkmışsa o şekilde ortadan kalkar buna şekilde ve usulde paralellik denir. Örneğin resmi gazetede yayımlanmışsa resmi gazetede yayımlanarak ortadan kalkar. Müeyyidesi ise önemli olmayacak işlemlerin iptali istenmez. İdarenin yararına konulmuş şekil kurallarına uymamak işlemin iptalini gerektirmez. İdare edilenler içinse iptal olunur. Eğer şekil sakatlığı kararın sonucunu etkiliyorsa ortada asli bir şekil sakatlığı vardır. iptal edilir. kararın sonucunu etkilemiyorsa tali şekil sakatlığı vardır ve iptal gerekmez. Örneğin Danıştay incelemesinden geçmeyen tüzük yok hükmündedir. Eğer dava açarsak mahkeme sadece tespit eder. Kişi kararı imzalamış ancak adı unvanı yok bu durumda sonucu etkilemez. Dolayısıyla iptal gerekmez(tali). İl idaresi kanunu m.6 bir vali başka bir göreve atanmak için görevden alınırsa iptal edilir.(asli). Mevzuatta bir idari işlemin gerekçeli olması öngörülmüşse fakat işlem yapılırken gerekçe yoksa iptal edilir.(asli). Asistan olmak için üç kişilik jüri öngörülmüş ama beş jüri oluşturulmuş iptal olunur(asli). Disiplin soruşturmalarında savunma alınmazsa işlem iptal edilir.(asli).
3) Sebep-Neden Unsuru:İşlemin bir tür gerekçesidir. Ama gerekçe sayılmaz. İdari işleme sevk eden sebep hukuki işlem veya maddi olaylar olabilir. Örnek eğer bir yerde kumar oynanıyorsa kapatılır. (maddi olay)
Sebebi açıkça belli işlemler: Bazen mevzuatta idari işlemin sebebi açıkça belirlenir. Bu sebep gerçekleşirse işlem tesis edilir. örneğin bir memur görevine geç gelirse disiplin cezası verilir.
Sebep unsuru var ama belirsiz kavramlar kullanılmıştır mevzuatta: belirsiz olması milli güvenlik genel sağlık kamu menfaati için olabilir.
Sebep unsuru mevzuatta hiç gösterilmemiş: kanun bir konuda idareye hiçbir sebep belirtmeksizin yetki verirse idare sebebi kendisi belirleyebilir. Örneğin DMK m.76 bir memurun bir yerden başka bir yere atanması nakledilmesi.
Kişi dava açsa mahkeme idareden sebep ister. Sebep hukuka uygun olmalı. Sebep gerçeğe uygun olmalı. O işlemin tesisi için yeterli bir sebep olmalı. Örneğin İYUK m.20/3.fıkranın son cümlesi davacının lehinedir.
4)Konu Unsuru:Konu idari işlemin hukuki sonucudur. Örneğin memurun atanmasının konusu kişiyi memur statüsüne sokmaktır. İdari işlemin sebep ve konusu birbiriyle çok ilişkilidir. Bu yakın ilişki Danıştay kanununda “esas” deyimi olarak kullanılır. İdari işlemin konusu imkansız veya meşru değilse konu bakımından sakatlık vardır. işlem açıkça hukuka aykırı ise sakatlık olur. Örneğin kınama cezası gerekiyor ama aylıktan kesme cezası veriliyor. Mevzuatın açıkça yasakladığı konularda karar alınıyor. Örneğin bir idareye ait taşınmaz başka idarece kamulaştırılıyor. Yükümlülük getirme kanunun dayanağı olmaksızın kişiye yükümlülük getiriliyor. Örneğin buz imalatı yapan bir işletmeye belediyenin belirli bir miktarı stok etmesine yönelik sınır getirmesi. Uygulama alanını genişletme: Belli bir statüde bulunan kişilere uygulanmak üzere çıkarılan kanunların başka kişilere uygulanmasını . örneğin askeri öğrencilere uygulamak için çıkarılan yönetmeliğin askeri öğrenciden çıkan kişilere uygulanması.
İdari işlemin geri alınması ve iptal kararı doğrultusunda işlem yapma dışında geçmişe etkili hüküm ve sonuç doğuran kararların alınması konu unsuru bakımından hukuka aykırılık doğurur. Örneğin kişiye disiplin cezası veriliyor. Ardından idare değişiyor ve o kişinin tanıdığı idareye geliyor ve geçmişe etkili olarak disiplini kaldırıyor.
5)Amaç Unsuru:Kanun koyucunun bir idari işlemde ulaşmak istediği nihai sonuçtur. Genel ve özel amaç vardır. Genel amaç: Kanunda öngörülen amaçtır. Özel amaç: Kamu yararını gerçekleştirmek için konulan amaç. Örneğin hakim ve savcıların görev yaptıkları mahalde belli bir süre avukatlık yapması yasaklanmıştır.
Genel amaç bakımından hukuka aykırılık
-Kişisel bir amaç güdülmüş olabilir. Örneğin kişiye zarar vermek için malını kamulaştırılması. İspatı çok zor.
-3.bir kişiyi korumak amacıyla bir işlem tesis edilebilir. Bir kişiyi kadrodan başka bir yere atamak ve tanıdığı kişiyi o kadroya almak
-Siyasi amaç güdülmüş olabilir. Örneğin bir kimseyi siyasi düşünceleri sebebiyle görevine son verme.
Özel amaç bakımından hukuka aykırılık
İdareye özel bir amaç için yeki verilebilir. İdare bu amacı aşarsa hukuka aykırı olur. Örneğin benzin istasyonunun kurulması ve işletilmesini belediye valiye bağlamış ama vali vergi kaçakçılığını önlemek için izin vermiyor.
Usul (yöntem) saptırması: Amaç unsuru konusunda idare belli bir işlem için konulmuş olan yöntemi başka bir işlem için uyguluyor. Doktrinde bu şekil bakımından değildir. Örneğin idare taşınmazı satın alması gerekirken kamulaştırma yoluyla alıyor. Örneğin taşınmazı idare kamulaştırması gerekirken idare daha ucuz olduğu için taşınmaz üzerinde irtifak hakkı kullanıyor.
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI
İYUK m.27 de düzenlenmiştir. Bir idari işlemin yürütülmesinin durdurulmasıdır. AYİM m.62 ile İYUK m.27 arasında fark vardır. İdari işlemin yürütülmesi durdurulabilir. İdari eylemin durdurulması söz konusu değildir.m.27/4 istem olmalı yazılı olmalıdır. Hakim resen işlemin yürütülmesini durduramaz. Yürütmenin durdurulabilmesi için 2 şartın gerçekleşmesi gerekir.m.27/2. Hakim eğer açıkça idari işlemi hukuka aykırı bulmuşsa zaten iptal eder.
NOT:Kural olarak hakim dilekçeyi aldığı anda yürütmeyi durduramaz. İstisnası çok acil durumlardır. Örneğin binanın yıkılmasının durdurulmasıdır.
İçtihatlarla gelişen bir husus:Mahkeme yürütmeyi durdurması; mahkeme dilekçeyi inceler ve idareye 30 gün izin verir(savunmasını istemek için) bu savunmadan sonra yürütmeyi durdurur. Bazen savunmadan sonra ek bilgiler ister. Bu bilgilerden sonra yürütmeyi durdurabilir.
m.27/4 pek uygulanmıyor. (sürelerin kısaltılması)
m.27/5 teminat şartı öngörmüş
m.27/6 yürütmenin durdurulması konusundaki itirazları düzenler.
Yürütmenin durdurulması konusunda ilk derece mahkemesinin verdiği karar “ara karardır.” Bu yüzden kanun yoluna gidilmez.
Yürütmenin durdurulmasına karşı özel itiraz söz konusu ve itiraz makamının verdiği karar kesindir. Buna karşı temyiz veya itiraza gidilmez.
m.27/7 ye göre yürütmenin durdurulması kararı(dosyası) öncelikle incelenir.
Yürütmenin durdurulması kararı bir iptal kararı gibi hüküm ve sonuç doğurur. Fakat yürütmenin durdurulması bir dava değildir. iptal bir davadır.
m.28/ gereği mahkeme kararı en geç 30 gün içinde uygulanır.(Yürütmenin durdurulması kararı da mahkeme kararı olduğu için 30 gün için de uygulanır.)
Daha çok olumlu işlemler için yürütme durdurulur. Örneğin fırın açmak için ruhsat talep edildi idare reddetti (olumsuz işlem)
Olumsuz işlemler de yürütmenin durdurulması için kişinin hali hazırda var olan hukuki veya maddi durumuna etki etmesi gerekir.
Yürütmeyi durdurma kararı verildiği zaman sonuçları Örneğin kişinin işten atılması: idare bunu uygular. acaba idare kişinin zararını tazmin eder mi? İYUK m.12 gereği zarar tam yargı davası ile tazmin edilir. Yürütmenin durdurulması ile istenmesi m.12 ye aykırı olur. Bu açıdan tazmin m.12 ye göre istenir(doktrine göre) hoca da buna katılıyor. Danıştay 4 ve 5. dairesi yürütmenin durdurulmasından sonra istenir demiştir.
İYUK m.52 mahkeme esas bakımından denetleme yapıyor ve iptal ediyor(ilk derece mahkemesi). Buna karşı idare yürütmenin durdurulmasını talep eder. Madde 27nin tersi.
İPTAL DAVASININ SONUÇLARI
Mahkeme bir işlemi tesis redderse yerine geçecek bir işlem tesis edemez.
İPTAL DAVASININ REDDEDİLMESİNİN SONUÇLARI
1)İşlem bakımından:Mahkeme reddederse var olan hukuki durum devam eder. Yürütmeyi durdurmuşsa kendiliğinden kalkar.
2)Taraflar yönünden:Davanın reddine ilişkin karar yalnız davanın taraflarını etkiler. Bir dava esastan reddedilirse bu işlemin hukuka uygun olduğu anlamına gelmez. İptal davasının reddedilmesi 3. kişilerin durumunu etkilemez.
İptal davasının kabulü veya sonuçları
İşlem bakımından:Mahkeme bakımından iptal edilmişse idari işlem kesin olarak ortadan kalkar. İdare artık hukuka uygunluk karinesinden yararlanamaz. Birel işleme dayanarak işlem tesis edilmişse ve bu Birel işlem mahkeme tarafından iptal edilmişse o işlem ortadan kalkar.
Düzenleyici işlem tesis edilmiş ve o düzenleyici işleme dayanılarak tesis edilen işlem kural olarak ortadan kalkmaz. İptal işlemin tesis edildiği tarihe kadar geriye yürür. İptal kendiliğinden idarenin hiçbir şey yapmasına gerek olmaksızın hüküm ve sonuç doğurur. Taraflar bakımından iptal kararı verilmesi davanın taraflarını etkiler. İptal kararı mahkeme kararı olduğu için idareyi ve devletin diğer taraflarını bağlar.
İptal kararının 3. kişilere etkisi
3.kişiler bakımından kural olarak bağlamaz. Ancak iptal edilen işlem düzenleyici işlemse dava açmayan 3. kişilerde bundan etkilenir. Buna rağmen dava 3. kişi tarafından açılırsa mahkeme tekrar işlemi iptal etmez. Zaten iptal edilmiştir. 3. kişi daha önceki iptalden yararlanır.
İptal kararlarının yerine getirilmesi
Bir anayasal zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. İptal kararıyla işlemin hukuk dünyasında meydana getirmiş olduğu sonuç ortadan kaldırılır.
1)İdareye birtakım yükümlülükler düşer bazen de düşmez. Bir kısım iptal kararları kendiliğinden sonuç doğurur. Uyarma ve kınama disiplin cezaları için bu böyledir. Fakat kademe ilerlemesinin durdurulması aylıktan kesme gibi mahkeme kararları idarenin bir işlem tesis etmesi gerekir.
2)Bazı durumlarda işlem iptal edilmiştir. Bu idarenin aynı işlemi en baştan tesis etmesine engel teşkil etmez. Yetki ve şekilde genelde karşımıza çıkar. örneğin valinin alacağı kararı kaymakamın alması gibi.
3)Tersine işlem yapılmasını gerektiren mahkeme kararları. Daha çok olumsuz nitelikte ki idari işlemlerde kaşımıza çıkar. örneğin kişi ruhsat talebinde bulunmuş idare reddetmiş mahkemenin işlemi iptal etmiş olması idari işlem yerine geçmez. Bu durumlarda idareye düşen yükümlülük olumlu bir işlem tesis etmektir.
4)Hukuki durumlarda değişiklik yapılmasını gerektiren iptal kararları. Uygulamada en zor yerine getirilen iptal kararıdır. Örneğin bir memuru emekliye sevk ediyorsunuz. Memur dava ediyor ve davayı kazanıyor. İdareye düşen bu kişiyi eski görevine başlatmaktır. Sıkıntı yüksek rütbeli kamu görevlileri bakımından işlem tesis edildiği takdirde yaşanmaktadır. Görevden alınan kişi aynı göreve atanamamıyorsa eşdeğer bir göreve atanır.
5)Yerine getirilmesi olanaksız olan iptal kararları. Örneğin kişiyi emekliye sevk ediyorsunuz. Fakat emeklilik yaşı dolmamış ama dava bitiminde kişi emeklilik yaşını dolduruyor.
İptal kararlarını yerine getirme zorunluluğu
Hem anayasa hem de İYUK m.28 de güvence altına alınmıştır.
m.28 iptal kararlarının yerine getirilmesi veya eksik yerine getirilmesi durumunda ki idarenin sorumluluğunu da düzenlemiştir. Mahkeme kararları hem davacıya hem de davalıya tebliğ edilir.
kişiler başvurmasa da idare mahkeme kararlarını kendiliğinden yerine getirmelidir.
Mahkeme kararlarını yerine getirmemek veya eksik yerine getirmek idarenin mali sorumluluğuna yol açar. Mahkeme kararlarını yerine getirmeyen idareye karşı maddi ve/veya manevi tazminat davası açılmasına neden olabilir.
Kişi isterse idare aleyhine idari yargıda tazminat davası açar. İsterse adli yargıda mahkeme kararını bilerek yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhinde tazminat davası açar.
Mahkeme kararlarını yerine getirmemek veya eksik yerine getirmek cezai sorumluluğa da yol açar. Kamu görevlisi açısından görevi ihmal görevi kötüye kullanma görevi savsaklama suçlarına da yol açabilir.
İdarenin tazminat ödemesi mahkeme kararını yerine getirmemesi sonucunu doğurmaz.
Mahkeme kararlarının yerine getirilmemesi idarenin ağır hizmet kusuru olarak geçer.
Mesela idare kararı uygulamadı(30 günlük süre geçti) Bu durumda kişiler 10 yıl içinde bu kararın uygulanmasını isteyebilir.
TAM YARGI DAVALARI
İdari yargılama usulünde iki tane dava vardır. birisi iptal davası biriside tam yargı davasıdır. İYUK m.2/1-b
İptal davası ile tam yargı davası açısından bir takım farklar vardır. 


"İdare Hukuku Ders Notları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Serdar Cihan'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

0 yorum